Başkaldırı kendi kendini yok eden bir eylemdir ve başkaldırdığı şeyi ortadan kaldırdığında kendisini de bitirir. Asi, kendisine ve kendi kölelik ruhuna isyan eder; bu yüzden kölelik ruhuyla başkaldırı ruhu birlikte bitip tükenirler. Bunların küllerinden yeni bir tin; başka bir deyişle özgürlük tini doğar. Köle özgürdür, ama bunun farkında değildir; asi özgür olduğuna kafayı öyle fena takmıştır ki özgürlüğünün tadını çıkaramaz.
Kadınımda! aradığım şey şuydu: Her dala konmamış olsun, en özgür en çılgın ve en kontrolsüz zamanında bile iradesini korumuş olsun. Her çiçeğe konan arı olmasın mesela. Çünkü ben bal yapsın istemiyorum, sadece benim olsun ve bende onun olayım. Ve sadece beni sevsin ve bende sadece onu seveyim. --Bir kadın olarak, evet bende erkeğimde aynı şeyleri isterdim. Onun biriciği olmayı isterim mesela. Gönlündeki tahta benden başkasını oturtmamış olsun... Çünkü öyle olunca, sadece seni sevdim ve sadece seni seviyorum cümlelerini her söylediğinde yalan söylemiş olacaktı. *YAZILMAMIŞ HİKAYEM'DEN
Last Harbour Freedom
Last Harbour Freedom
Reklam
Ziya Gökalp
Allah birbirini seven kalpler arasında açılmış manevi bir penceredir. O, öyle bir semadır ki, ruhlarımız onun içinde yıldızlar gibi parlar ve birbirini uzaktan seyreder. Bilmem sen de beni “Kalp gözü” ile görüyor musun?.. Yuva saadetini, yuvasından uzak düşmüş garip kuşlara sormalı… Dünyada vatan sevgisinden sonra en tatlı duygu yuva sevgiliymiş. Ben Tanrı’dan çok şey istemiyorum: Yurdum mesut olsun, yuvam bahtiyar…
Sayfa 94
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi." Nikola Tesla; şu anda kullandığımız elektronik ne kadar cihaz varsa temel mucidi olan bilim insanı. Daha 19. Yüzyılın sonlarında kablosuz iletişimi keşfeden ve bu buluşu ile dünyada mesafelerin ortadan kalkacağını söyleyen kişi. Bugün için bizlere çok kolay
İcatlarım
İcatlarımNikola Tesla · Zeplin Kitap · 20162,649 okunma
Japonya'da bir halk şarkısı
" Yüksek yüksek dolaplar, koca sandık, bavullar Kızım, kızım, çeyizin öylesine büyük ki, Düşünme hiç artık geri dönmeyi... Anacığım, öyle ama, büyük sözden korkmalı... "
öyle bir adanmışlığa ve hayranlığa karşı koymak gerçekten zor olmalıydı.
Reklam
Öyle ya, bütün hayvanların en bahtiyarları, kural ve özentisiz yaşayıp doğa kanunlarından başka kanun tanımayanlar değil midir? Arılardan daha mutlu, hayranlığımıza daha layık bir varlık var mı? Her ne kadar insan gibi beş duyuya sahip değillerse de, onların mimarisi, sizinkine sonsuz derecede üstün değil mi?
210 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Son zamanlarda beni duygusal anlamda etkileyen bir kitap okumamıştım, ta ki Yu Hua’nın “Yaşamak” adlı kitabını okuyana dek. Kitabın anlatımı sade olsa da içeriği fazlasıyla duygu yüklü. Öyle bir çırpıda okunamıyor, bazı noktalarda dayanamayıp bırakmak isterseniz bu çok doğal. Ya da belki de ben fazla hassasım, bilmiyorum…
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201631,7bin okunma
Evet Ramazân-ı Şerif'te güya Âlem-i İslâm bir mescid hükmüne geçiyor; öyle bir mescid ki, milyonlarla hâfızlar, o mescid-i ekberin kûşelerinde o Kur'ân'ı, o hitâb-ı semâviyi arzlılara işittiriyorlar.
Zaten ne tanıdığım ilk katil bu, ne de gördüğüm ilk cinayet benimkisi. Şu kısacık ömrümde öyle çok cinayet gördüm ki... En az bir kere öldürdüler tanıdığım herkesi. Mesela dayımınkine bir tür intihar diyorlar. Yememeyi kendi seçmiş, öyle söylüyorlar. Hayır efendim, bal gibi de cinayet! Açlık değildi dayımın celladı, ömrünü yiyip bitirenlerdi. Benim mahcup, benim yorgun, benim solgun anneannemi bile defalarca öldürdüler. Güzelliğini başına bela eden katiller ayrı, çocuk yaş- ta evlendiren babası ayrı, tutup duvardan duvara vuran kocası ayrı, acıyanı ayrı, yokmuş gibi yapanı ayrı, bilip de susanı ayrı, bilmeye gerek duymayanı ayrı, hepsi bir bir gelip öldürdüler. Herkes birbirini, hepimiz birbirimizi öldürdük defalarca. Birbirini değiştirmek isteyenler, kendi günahlarında yıkamaya
Reklam
altında gökyüzüne yüksek gelen kuştun içimde bir dumana yarım uçtun sen, öylesin bu, öyle
BIR RESMIN KARŞlSlNDA
Tasvir gibi bakma öyle yüzüme Bakar gibi gökyüzüne Mahzun mahzun Mazlûm, mazlûm!.. Ölmekle silinir mi sandın, Silinir mi, bre hâyin, İnsanları sevme suçun? ..
Bir sabah uyandığımda, hiç kımıldamadan tavana baktım. Kımıldayamıyordum daha doğrusu. Az önce gördüğüm kabusun etkisiyle olsa gerek, bedenimi hissedemiyordum. Kaskatı kesilmiştim. Öyle korkuyordum ki, yerimden kalkmam için birinin testereyle beni parçalara ayırması gerekiyordum
İnsanoğlu öyle şaşılası bir yaratıktır ki, sahip olduğu özellikleri bir çırpıda sayıp dökmek olanaksızdır durup incelemeye kalkıştığınızda da, hiç durmadan yeni özellikler bulursunuz ve bu işin sonu gelmez.
gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde sevgiler umutlar yok değildir öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize çabuk öfkeleniriz durup durup böyle hüzünlenmemiz neden anlamıyoruz da ondan mı yoksa bir bütün olduğunu mutluluğun umudun bir bütün olduğunu seziyor muyuz yalnızca baktıkça gelincik tarlalarına uzaktan öyle bir arada güzel yaşamanın lezzetini kanımızı tutuşturdukça gün günden buğusunu saldıkça bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimizi.
Edip Cansever
Edip Cansever
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.