Başka tutkular ortaya çıkacak ve belki de unutacağım seni ama yüreğimin derinliklerindeki yerini her zaman koruyacaksın, zira yürek öyle bir toprak ki, her yeni tutku, öncekilerden kalanların üzerini sürer, ters yüz eder ve eker.
Sayfa 80 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Unutmamak için çabalamak...Heyecanlı bir şeye benziyor
Sanki ciddi bir kitap okursam veya önemli bir meşgale edinirsem yakın geçmişimin büyüsünü bozacakmışım gibi hissediyorum. Sanki bu tuhaf bir rüya ve bıraktığı etki benim için öyle değerli ki unutacağım korkusuyla yeni hiçbir şeye dokunamıyorum.
Sayfa 128 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Elveda!
Ey Maria! Maria, gençliğimin sevgili meleği, sen ki, taze duygularımla gördüğüm, sen ki, o kadar parfümle, tatlı hayallerle dolu, o kadar şefkatli bir aşkla sevdiğim, elveda! Elveda! Başka tutkular gelecek, belki de unutacağım seni, ama her zaman kalbimin en derin yerinde kalacaksın, zira kalp öyle bir dünyadır ki, insanı alt üst eden, deşen ve yeniden işleyen her tutku, bunu önceki tutkuların kalıntılarının üstünde yapar. Elveda! Elveda! Ve oysa ben seni nasıl da sevebilirdim,.. , kollarımda nasıl sımsıkı tutardım! Ah! Aşkımın icat ettiği bütün delilikler ruhumu tatlı tatlı paralıyor. Elveda! Elveda! Ve ben yine de her zaman düşüneceğim seni; dünyanın girdabına atacaklar beni, orada belki de gürühun ayakları altında ezileceğim, lime lime edileceğim. Nereye gidiyorum? Ne olacağım? Yaşlı olmak isterdim, saçlarım beyaz olsun isterdim; hayır, melekler gibi güzel olmak isterdim, muzaffer olmak, deha sahibi olmak, ve her şeyi senin ayaklarının dibine bırakmak ki üstlerinde yürü; ve bunların hiçbirine sahip değilim, ve bana bir uşağa ya da bir dilenciye bakar gibi soğuk baktın. Ve ben, biliyor musun ki, seni düşünmeden;.... bir gece bile geçirmedim ve bu görüntü hâlâ içimde, ve hâlâ kalbime fısıldıyor? Ah! Hayır, her şey boş! Elveda!
Ah, gençlik çağımda ölen hanım arkadaşım, ah ne yazık ki öyle birini tanıdım! -Yoksa şöyle derdim: Sen bir budalasın! Bu dünyada aramakla bulunamayacak birini arıyorsun! Ama onu tanıdım, her halimi ona sergileyebildiğim için karşısında kendimi olduğumdan daha önemli hissettiğim o büyük insanı, o yüreği hissettim. Yüce Tanrım! Onun yanında tek bir yeteneğimin bile işe yaramadığı oldu mu? Onun yanında geliştirebildiğim o muhteşem duyguyla, yüreğim doğayı kucaklamadı mı? Arkadaşlığımız, sonsuz bir çabanın ürünü, çok hassas duygularla küstahlığa varan bütün hallerin dâhi diye nitelenebileceği çok keskin zekânın bir buluşması değil miydi? Ya şimdi? - Ah, yaşadığı yıllar onu benden önce mezara götürdü. Onu asla unutmayacağım, ne onun sarsılmaz aklını, ne de tanrısal sabrını unutacağım.
Elveda! Başka tutkular gelecek, belki de unutacağım seni, ama her zaman kalbimin en derin yerinde kalacaksın, zira kalp öyle bir dünyadir ki, insani altüst eden, deşen ve yeniden işleyen her tutku, bunu önceki tutkularin kalıntılarının üstünde yapar. Elveda!
Sanki ciddi bir kitap okursam veya önemli bir meşgale edinirsem yakın geçmişimin büyüsünü bozacakmışım gibi hissediyorum. Sanki bu tuhaf bir rüya ve bıraktığı etki benim için öyle değerli ki unutacağım korkusuyla yeni hiçbir şeye dokunamıyorum. Benim için her şey gerçekten de bu kadar değerli mi? Evet, tabii ki değerli. Belki de kırk yıl boyunca unutamayacağım...
Sayfa 149Kitabı okudu
"Öyle bir keder var ki, kalbim parçalanıyor,beni mahveden kötü insanları nasıl unutacağım!"
Evet doğru! Sevdim seni! Hem de senin bile seni Sevemeyeceğin kadar, Evet doğru! Sana karşı zayıfım, çaresizim, Esirim . Sensiz eksiğim. Ama bil ki sen olmasan da Dönerim Dünya 'ya, Dönerim Dünya 'yla... Evet! Bana rağmen unutacağım seni ... Öyle bir unutacağım ki farkında bile Olmayacaksın bitişinin Ve gün gelecek gözlerime bakınca Anlayacaksın. Hiçliğinden utanacaksın!
Yazı masamın yanındaki koltuğa çöküyorum. Utanç verici bir şey bu, bir skandal. Otuz yıldan beri okuyabiliyorum, çok olmasa da bir şeyler okudum, bütün okuduklarımdan geriye kalan, bin sayfalık bir romanın ikinci cildinde birinin kendini tabancayla vurduğu konusundaki belli belirsiz bir anımsama. Otuz yıldır boşuna okumuşum! Çocukluğumun, gençliğimin ve ergenliğimin binlerce saatini okuyarak geçirmişim ve bütün bunlardan geriye kocaman bir " unutma"dan başka bir şey kalmamış. Üstelik bu nahoş durum iyileşmiyor, tam tersine kötüleşiyor. Bugün bir kitap okusam, daha sonuna gelmeden baş kısmını unutacağım. Kimi zaman belleğimin gücü bir sayfayı bile tutmaya yetmiyor. Ve böylece paragraftan paragrafa, bir cümleden ötekine tutuna tutuna ilerliyorum, çok geçmeden öyle bir duruma geleceğim ki ancak gitgide yabancılaşan bir metnin karanlıklarından akıp gelen, okundukları sürece birer kuyrukluyıldız gibi parıldayan ve hemen arkasından kesinkes unutmanın karanlık akıntılarında kaybolan birtakım kelimeleri bilinçli olarak kavrayabileceğim.
"Ah, ne olacak bana,kaderim ne olacak!belirsizlik çok ağır,geleceğim yok,bana ne olacağını tahmin bile edemiyorum.Geriye bakmaya korkuyorum.Öyle bir keder var ki,kalbim parçalanıyor,beni mahveden kötü insanları nasıl unutacağım!"
Belki de unutacağım seni, ama her zaman kalbimin en derin yerinde kalacaksın, zira kalp öyle bir dünyadır ki, insanı alt üst eden, deşen ve yeniden işleyen her tutku, bunu önceki tutkuların kalıntılarının üstünde yapar.
PDF Sel YayıncılıkKitabı okudu
Sanki ciddi bir kitap okursam veya önemli bir meşgale edinirsem yakın geçmişimin büyüsünü bozacakmışım gibi hissediyorum. Sanki bu tuhaf bir rüya ve bıraktığı etki benim için öyle değerli ki unutacağım korkusuyla yeni hiçbir şeye dokunamıyorum.
Derdâ’nın Mektubu.
Sevgili Derda, Nereden başlayacağımı biliyorum ama bu mektubun nasıl biteceği hakkında hiçbir fikrim yok. Öncelikle sana, sen, diyeceğim. Siz, değil. Belki seni ilk gördüğümde bunu yapamayacağım ama benim için sen, sensin. Hatta seni ilk gördüğümde, o kadar heyecanlanacağım ki, büyük ihtimalle, adını söylemeyi bile unutacağım. Oysa sana bu
Başka tutkular ortaya çıkacak ve belki de unutacağım seni ama yüreğimin derinliklerindeki yerini her zaman koruyacaksın,zira yürek öyle bir toprak ki,her yeni tutku,öncekilerden kalanların üzerini sürer,ters yüz eder ve eker.Elveda!Elveda,oysa nasıl da sevebilirdim seni,nasıl sarılır,öper,kollarımla sarabilirdim.Ah!Ruhum,aşkımın esinlediği bütün o çılgınlıklar karşısında zevkten eriyip gidiyor.Elveda!Elveda ama seni hep düşüneceğim,dünya işlerinin girdabına atılacağım belki,kalabalıkların ayakları altında ezilerek,lime lime edilmiş olarak öleceğim.
Resim