A ve B şahsı (ikiside erkek)yolda yürüyorlar.Yolda çıplak bir kadının yürüdüğünü görüyorlar.A şahsı öylce kadına bakakalıyor.B şahsı A şahsına''ne abazasın ayıp yaptığın ,ne bakıyosun'' demiş.A şahsı B şahsına kanka öyle değil o kadına bakıp halime şükrettim sadece .Şükrettimki bu hallerde değilmi.
Önemli olan neye baktığımız değil niye ve neyi gördüğümüz.
Ne konuştuğumuz değil,ne anlatmak istediğimiz önemli olan.
Ha seni anlamaz çoğu insanalr ama hiç önemli değil zaman öyle bir ilaçtırki serumuna zehir katan hemşirenin zehrine bile panzehir oluverir...
Kafka'nın okumuş olduğum ilk kitabı, karakterimiz Gregor Samsa'nın böceğe dönüşmesini ve sonrasında yaşanılanları anlatıyor. İlk başta konudan dolayı saçma diye düşünmüştüm ama okuduktan sonra önyargılı davrandığımı farkettim. Çünkü gerçekten asıl konusu etkileyici. Böcek olduktan sonra insanların ona karşı bakış açısının değiştini gösteriyor. Gerçekten de öyle değilmi? Dünyamızda normalden farklı birinin dışlandığını, yalnızlığını sessizliğini bazen görmüyor muyuz? Okunmaya değer bir kitap, ben şahsen daha iyi kavramak için bir kez daha okumayı düşünüyorum. Zaten 80 küsüratlı kısa bir kitap...
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Bekliyorum...
Bende bekliyorum gelecekmiş gibi
İnsan sevdiğini bekler öyle değilmi
Beklemek ağır gelmez
Sabır verir,
Özlemm.
Ve elinden bişey gelmeyerek beklemek gelir..
#NurLeyla~~
Tek kelime bayıldım. İçindeki cümlerele ve anlatım şekline. Neden klasik okumuyorsun diye soruyorlar, sizcede böyle kitap var iken neden okuyayım ki? Öyle değilmi?
ObsidiyenJennifer L. Armentrout · Dex Yayınevi · 20192,037 okunma
Öyle savunmasız bir zamandı
Bulduğunda beni
Sen başlattın boyun eğdim
Kabullendim seni
Bu sözlerim sitem değil ama
Yazık değilmi bana
Çok yalnızdım kaybolmuştum
Sığındım işte sana
Kaygılarım yeniden uyanıyor
Bu duygular beni ürkütüyor
Yeniden yaşamakmı gerekiyor
Yine acılar yine korkular
Yine aaaaaaaşk
Yanımda kal yanımda kal
Düşlerin yetmezki bana
Yanımda kal yanımda kal
Çok geç rastladım sana. HARUN KOLÇAK
İdam
Bir gün işi temiz,namuslu,terbiyeli,bekar olan bir adam varmış bu adamın adı''Duman''mış
Duman bir gün yola çıkmış,ailesini görmek istiyormuş ama kötü bir şey varmış adam fakir imiş adamın fakir olması sonucu uçak bileti alamıyormuş alamadığı için çalışmaya karar vermiş.Ama kimse onu fakir olduğu için işe almıyormuş.Adamda buna üzülüp ''Allah bana niçin ayak verdi yürümek için değilmi o zaman yürüyerek gideceğim''dedi ve yola koyuldu.
Yarı Yol Boyunca:
Duman yola koyuldu ama çok uzun bir yoldu bu o yüzden yola koyulmaya başladı.Yanında gerekli eşyaları almayıda unutmadı ve yola koyuldu.
Aileleri zengindi ama o para istemiyordu çünkü kendi parasını kendi kazanmak istiyordu.Yol uzun uzun gidiyordu yol tam 350 kilometre sürmesinmi öyle diyorlardı Dumana.Duman yolun yarısını gitmişti de yolda bir kabile gördü.
Büyük Kabile:
Duman o büyük kalabalık arasında kayıp olmuş gibi görünüyordu.Çok korkmuştu Duman.Kabileden biri onun kafasına torba koyup mendil ile bayıltı.Duman gözlerini açtığında ''kızıl delilier''i görmesinmi.Duman hayatında hiç korkmadığı kadar korkmuştu...Kabile gitmişti,Duman bir mızrak gördü ve onu almayı başardı ipi kopardı Duman kaçmaya çalıştı kaçarken bir adam gördü adam Duman'ın dilini biliyordu adam şöyle dedi:
-Kardeşim kaç seni idam edecekler arkadaşımı idam ettiler kaç! dedi.
Duman adamı sırtına alıp kaçtı,adamı yaralı olduğu için ona bez verdi ve kaçmayı başardılar ama Duman bir haber aldı.
Müthiş Kurtuluş Ve Mutluluk
Ailesi oraya gelmiş ve ona ev almışlar para vermişler Duman bu sefer parayı almış ve o adamla arkadaş kalmışlar.Ailesi ise artık hep Dumanın yanında kalmış
Ey çaresiz
Neyin çaresini arıyorsun
Neyin çaresi var, neyin yok
Yaz bunları bir kenara
Bir gün belki bulursun çareyi
İnsanlar ölmesin demiyorum
İstediğim ölümsüzlük değil
Ne kendim, ne başkaları için
İstediğim, çocuklar ölmesin
Çocuklar ölümüne
dayanamıyormuşum demek
Hiç çocuğu olmayan, hiç çocukluğu olmayan ..
.
.Ne diyebilirim bu kitap için yeterli olur bilemedim.. Öncelikle alışılagelmiş bir roman değil bu..Kitap şiirsel bir anlatım tarzı ile yazılmış..İlk başlarda biraz yadırgar gibi oldum sanki anlayamazmışım gibi geldi ama sonra öyle etkilendim ki sayfaları nasıl çevirdim bilemedim..Hele bir "portakal" kısmı var içimi deldi..Kapağını kapattıktan sonra bi kalıyosunuz zaten sindirebilmek için..Yoksulluk, çaresizlik içinde kaderine terkedilmiş bir halk..Ve sürgün öğretmenimiz..Yada bir kazazede, bunu tam olarak açıklığa kavuşturamadım, kıyıya vuran tekne kısmı,hayalmi değilmi..? Kitabı bitirdikten sonra filmini izledim..Eğer kitabı okumadan filmini seyrederseniz bütünlüğü sağlayamazsınız bence..Kitaptaki bazı cümleler filmde birebir kullanılmış ama bazı yerlerden (örn;süryani kitapçı kısmı)hiç bahsedilmemiş o yüzden önce filmi seyrederseniz anlaşılamayan yerler olabilir..Fakat ne yazıkki filmin kalitesi oldukça düşük..Bazı eski filmlere restorasyon yapılıyor keşke bu filme de yapılsaymış..Aslında film 1983 yapımı ama 5 yıl sansürlenmiş ve bu sebepten ötürü 1988 yılında Türkiyede izlenilebilmiş..Keşke yeniden çekilse eminim harika olur..
O gitti diye
O seni sevmedi diye üzülüyor
Hatta ağlıyorsun değilmi
Yapma bunu
Acıyı yenmek istiyorsan
Yalnızlığa alışacaksın
Yalnızlık öyle bir iyi gelecekki sana
Hemde hiç gitmemek üzere
Unuttun mu
Sen kendine yetecek kadar güçlüdün
Bırak giden gitsin
Kalan hep sensin
Sen olmalısın
Kalırsan
Bazışeyler zor gelecek
Ama kolaydan
Yani gidenden vazgeçmiş olacaksın
VAZGEÇ GİTSİN...
Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem.Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri on ikiyi geçmiş. Kanepelerde kimse yok. Tramvay ne fena gıcırdadi! Tramvaydaki adam tanidikmiydi acaba ? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı? ...
Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanapelerde bu saatte yanlız başıboşlar mı oturur ?
Kimseler aşık değilmi bu şehirde ?
Kimseler bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir dakika görmek için kimsenin ?...