Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
412 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İnsanlık tarihine, insanlığa ve insana dair… "İnsanlar özgür doğdular ama her yerde zincirler içine alındılar." ~Jean Jacques Rousseau İlk insandan günümüze kadar birçok şey değişti. En basiti insan değişti… Yaşamak için avlanan insandan, keyfi için avlanan insana güncelleme yapıldı. Bunu tek başına, insan yaptı.. Şempanze yapacak
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
HEİDİ, ÖMERCİK VE AYŞECİK EL ELE SANSÜRE
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor." Wolfgang Van Goethe ______ Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Selam Ateşleri - Ay Bazen Mavidir
Selam Ateşleri - Ay Bazen MavidirOsman Şahin · Can Yayınları · 201755 okunma
Reklam
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
651 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Giriş Taşı ve Değişen Hayatlar
Sahilde Kafka
Sahilde Kafka
okuyucuyu epeyce sınayan bir kitap. Bilmeceye benzese de öyle değil. Garip bir çalışma. Okuyucusuna farklı hisler, yorumlar ve tatlar bırakıyor. Birden fazla metafor ve gönderme içerdiği için sonu geldiğinde buruk bir tat da bırakıyor. Bu açıdan bakıldığında aceleye gelmiş bir kitap gibi de görünebiliyor. Her ne kadar 15 yaşında bir
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
Ciğer Parası | Ocak ayı hikaye yazma etkinliği
"Şu lanet kıravatı da bir gün düzgün bağlasam işlerim rast gidecek ama ne mümkün? Boyun bağı işte adı üstünde 'BOYUN BAĞI!!' işime de pek uygun doğrusu. Neye kızıyorsam!? bu 'BOYUN BAĞINI' takmak, ucunuda birilerinin eline tutturup, önüme konan binlerce dosyayı yalamak ve üç kuruş kazanabilmek için onlarca sene okudum, pıııığ!!!" Sabah
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
YONTUCU FABER
Fahrenheit 451, okuma vaktimin çoktan gelip de geçtiği bir kitaptı aslında. İlk çıktığı zamanlarda daha çok bilim kurgu türünde sınıflandırılan bu kitap Bradbury'nin yazmış olduğu öykülerden birinin genişletilmiş, romanlaştırılmış haliymiş. Zaman içinde bilim kurgunun geleceğe dair öngörülerde, aslında kehanetlerde bulunan bu versiyonu distopya
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289bin okunma
Reklam
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
'ın
Roman Sanatı
Roman Sanatı
Eserinin Tercümesine Önsözü: ROMANA DAİR BAZI HAKİKATLER İnsan, bütün hayatında alâka duyduğu bir mevzu üzerine bazı suallerle karşılaşınca, fikrini istediği gibi anlatabilmek için bir kitap yazmak veya hiç olmazsa bir konferans vermek lâzım geldiğini düşünmeğe başlıyor. Ancak, konferans dinletmek şöyle dursun, verdiği
173 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
#28388406 Aziz Nesin okuma etkinliği kapsamında okuduğum ikinci kitaptı. Beni Aziz Nesin ile tanıştırdıkları için etkinliği düzenleyen arkadaşlara teşekkür ederim. Düşüncelerinden ötürü sevdiklerinden , yaşamından uzaklaştırılan, vebalı gibi yalnızlaştırılan, toplumdan soyutlanmaya çalışılan sürgün Aziz Nesin gibi kıvrak zekalı, mizahi bir dil olunca ortaya traji- komik bir durum çıkıyor. Aslında yazarın anılarını okuyunca garip bir duygu içinde kalıyorsunuz. Başına gelenler , özellikle tokun açın halini anlamaması ( açlığını öyle bir tarif etmiş ki ben bile tok olduğumdan utandım . ) yüreğinizde derin bir sızı bırakırken diğer yandan mizahi üslubu ile tüm bunları dudağınızda minik bir tebessümle okuyorsunuz. Sonra da yaşananların anlamsızlığı, acılar, açlık karşısında yer alan bu tebessüm için utanıyorsunuz. İşte insanı böyle hem güldürüp hem düşündüren, karışık hisler içinde bırakan bir kitap. Maalesef o günlerden bugünlere pek değişen bir şey yok. Halen elimizde bir sürü etiket insanları anlamak yerine ötekileştirmeyi tercih ediyoruz. Aziz Nesin okuyunca neden gücü elinde bulunduranların mizaha tahammülü olmadığını daha iyi anlıyorsunuz. Mizah zeka işi ve düşündüren mizah gerçekten etkili: bu mizahı özlemişiz, sanırım son temsilciler de olacak o kadar kuşağı ile tarih oldu. Keşke günümüzde de böyle kaliteli mizah anlayışı olsa.
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,270 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
İlk okul yıllarımda hep merak ederdim, şu an kullandığımız kelimelere neden bu isimleri vermişler? mesela neden elmaya elma demişler de başka bir şey dememişler. Hatırlıyorum aynı kelimeyi defaten tekrar eder sonra kelime anlamsız gelmeye başlardı bir süreliğine :) Garip dimi ? Zaten ben çok garip çocuktum. hani o filmlerde sessiz, kendi halinde,
Dillerin Kökeni Üstüne Deneme
Dillerin Kökeni Üstüne DenemeJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,271 okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Dostoyevski hakkında; 30 Ekim 1821'de Moskova'da doğar bizim cefakâr Dostoyevski. Annesi zengin bir tüccarın kızı, babası ise askeri bir hastanenin doktorudur. Karısına eziyet eden, çocuklarına karşı diktatör olan aksi, nalet bir adamdır. Annesi ise tam aksine pamuk gibi, yumuşacık, uysal minnoş bir kadındır. Dostoyevski, ailenin 2. erkek çocuğu
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201861,7bin okunma
Reklam
198 syf.
5/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Bu kitapta da okurlar ikiye ayrılmış durumda... Beğenenler beğenmeyenlere karşı... Ben ise ortada hakem gibiyim. İki tarafa da haklısınız demek istiyorum çünkü öyle . Bir şey katıyor mu? Yok (gerçi bu kişiye göre değişkenlik gösterir)... Eğlenceli mi? Evet... Garip hisler besliyorum sana Holden... Fakat ben yine kelimelere takılmış durumdayım...
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
CEMAATLERİN ‘SOSYETELEŞME’ TEMAYÜLLERİ
Dünyevileşmenin getirdiği bir hastalık olarak Son zamanlarda, kitapçıların vitrinlerinde, cemaatler hakkında yazılmış birçok kitap görüyoruz. Farklı görüşlerden birçok yazar, cemaatlerin siyasete ve sosyal hayata tesirlerini inceliyor. Hepsi meseleye farklı bir nokta ı nazardan bakıyor. Birçoğu, cemaatlerden son derece kötü bir dille
Zaman ne çabuk akıp geçiyordu. Acaba akan zaman mıydı , yoksa duygular mı? Ne kadar anlam katıyorsak, o kadar mı hızlıydı zaman. Yaşamın gayesi neydi acaba Hızlı yaşamak mı ? , uzun yaşamak mı? Dolu yaşamak mı? , mutlu ve anlamlı yaşamak mı? Peki ya bu soruların cevabı neydi? Hiçlik. Hiç olma uğruna yaşamaktı bu sorular. Ne olduğumuzu ve ne yapmaya geldiğimizi bilememekti. Kaybolup, dünya zevklerine girdiğiniz anlardadır hiçlik. Düşününce ne garip geliyor değil mi? O sonsuz ve huzur dolu hayat için , bu kısacık iflah olmaz hayatı seçmemiz. Seçim miydi acaba bizdeki akıl, Yoksa verilen hisler miydi? Ya da dünyaya anlam katmak için geldiğimizden miydi? Ne kadar ve nasıl anlam katıyorsak , işte öyle yaşıyorduk bu hayatı.
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitapta da okurlar ikiye ayrılmış durumda... Beğenenler beğenmeyenlere karşı... Ben ise ortada hakem gibiyim. İki tarafa da haklısınız demek istiyorum çünkü öyle :). Bir şey katıyor mu? Yok (gerçi bu kişiye göre değişkenlik gösterir)... Eğlenceli mi? Evet... Garip hisler besliyorum sana Holden... Fakat ben yine kelimelere takılmış durumdayım... Lanet, felaket, filan, herif, vay canına, bittim buna... Her sayfada görmeniz mümkün olan ifadeler... . Noel arefesinde son okulu Pencey'den de (daha önce de atıldığı okullar mevcut) atılan 16 yaşındaki bir çocuğun hayat felsefesini okuyoruz... Herkesten ve her şeyden nefret eden, insanları ve birçok şeyi sahtekâr bulan bir genç caanım Holden... Ben böyle garip bir çocuk görmedim... Aslında anlatmak istediği sevmediği şeyler... Daha doğrusu yapmacık olan şeylerin ardını söylüyor bize... Tanıştığıma memnun oldum derken gerçekten memnun muyuz? gibi... Nezaketen söylenen şeylerin iç yüzünü gösteriyor yani... Mesela bir yerinde "... Çok zeki filan biriydi, ama anlıyordunuz, adamda beyin yoktu." diyor... Ahahah bittim buna:)... Bir iç ses sanki... Hani dıştan gayet nazik konuşup içten sayıp sövdüklerimiz var ya hah işte tam olarak bunu yapıyor Holden:)))... . Yazım diline, anlattıklarına, yaşadıklarına odaklanırsak vasat bir kitap... Ancak Holden'ın gözünden olayların arka planına odaklanırsak muazzam bir kitap... Okuyup karar verin... . Sahi kışın o ördeklere ne oluyor?:)))
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Efendim şimdi Ahmet Haşim Beyciğim ile Bize Göre üzerine uzun uzun tartıştık... Zira kitapla konuşmalarım onunla konuşmuşum hissi verdi bana... Tamam sıkıntı yok ruh sağlığım yerinde... . Kitabı ben okumuş gibi değilim de yazar bana anlatmış gibi geliyor şu an... Öyle garip hisler içerisindeyim ki nasıl tarif edeyim bilemiyorum... Kitaba başlar
Bize Göre
Bize GöreAhmet Haşim · Can Yayınları · 20203,605 okunma
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.