Derman Aradım Derdime
Derman aradım derdime, Derdim bana derman imiş, Burhan aradım aslıma, Aslım bana burhan imiş. Sağ u solum gözler idim, Dost yüzünü görsem diye, Ben taşrada arar idim, O can içinde can imiş. Öyle sanırdım ayrıyem, Dost gayridir ben gayriyem, Benden görüp işiteni, Bildim ki, ol cânân imiş.
Niyâzî-i Mısrî
Niyâzî-i Mısrî
kader kısmet böyle imiş...
Reklam
aslinda hic umrunda bile olmadigim ve benim icin dunyaya biraz daha kök salmak ,zorunlu mulkiyet sahibi olunan, siktigimin bir evi ile ugrasirken ,sadece tesadufler ve raslantilar sonucu bir ogle arasinda ,yemek masasinda ,her sey sanki iyi gidiyormus gibi yaptigim,zoraki güldüğüm, zoraki konuştuğum ve anlamsizlasan tum bu faaliyetleri ifa ederken
Bir gün Piraye, Nazım’a gücenmiş. Ona sitemini bir mektupla anlatmış. Ama yine de kıyamamış.. Mektubun sonunu, sana yine yazarım diye de bağlamış. Karşılığında Nazım’dan gelen mektup, tek bir cumle imiş: -Yazmana gerek yok. Ve Piraye o gün Nazım konusunda kalbini susturmuş. Nazım, yazmana gerek yok dedi ya. Tanıyor kadınını, susamaz o. Dayanamaz. Ama öyle olmamış işte... Çünkü kadınlar, gerçekten ihtiyaç duyuldukları inancını yitirdiklerinde... Susar ve dayanır.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Ben dünya küresi, Türkiye karyesi ve Urfa köyünden, El Aziz Tımarhanesi sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i bekleyen, başhekimlik üzerinden Hakimler Hakiminin dergahı uluhiyetine son arzuhalimdir. Ben gam deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanıyla
Şaşkın gibi koşup gitme yabana Sana da verilmiş bir can dediler Özünde ara bul düşme gümana Hemen kendine gel inan dediler Akıl haznesinden mizana geldim Orada ben hemen imana geldim Hak ve hakikati vicdanda buldum
Reklam
1,000 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.