Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ayıcılar geçti, affedilmemiş insanlar geçti şehirler taş yürekliydi şarkısı-beyaz insanların büyük rüyaları vardı insanlar bir ölümle öldüler ki sevgiler arasında şaşırıp bir unuttular ki deme gitsin. ben olanca kuvvetimle
Hastalık, yaşlılık ve ölümü hiç görmemiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç, mutlu prens Sakya-Muni, bir gezinti sırasında görünüşü perişan, dişleri dökülmüş, salyaları akan bir ihtiyara rastlar. O zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens, şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu, adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale
Reklam
504 syf.
7/10 puan verdi
''Aşk tedavisinden sonra sonsuza dek mutlu ve güvende olacağımı söylediler. Ve ben, onlara hep inandım. Şimdiye dek. Şimdi artık her şey değişti. Artık, bir yalanın baskısı altında yüzyıl yaşamaktansa, aşk hastalığıyla geçireceğim kısacık bir ömrü tercih ederim.'' Yine distopik kitaplar ve ben . Aşk bir hastalık olarak nitelendiriliyor ve adına amor delirim nervosa deniliyor. Hükumete göre aşk tedavi edilmesi gereken bir hastalık ve insanlar 18 yaşında ameliyat olmak zorunda. Bu ameliyat sadece aşkı elinizden almıyor aynı zamanda tüm duygularınız ve anılarınıza da elveda demek zorunda kalıyorsunuz. Hükumet sizin adınıza her şeye karar veriyor; dinleyeceğiniz müzik, eşiniz, kaç çocuğunuz olacağı... Daha fazla bilgi vermiyorum. :)) Öncelikle fikir oldukça yaratıcı geldi, karakterler etkileyici ve güçlü. Tabi ki erkek karakter olan Alex olmasaydı kitabın ilk yarısı okunur muydu bilmiyorum. Konusu çok farklı geldiği için okumaya başladım kitap biraz yavaş ilerliyor, zaman zaman sıkıldım ama öyle bir son vardı ki kitapta kitabı okuyan insanların çoğunun 'nasıl yani' dediğini düşünüyorum. Üçleme olduğunu kitabı bitirdikten sonra öğrendim ve merak ettiğim çok yer var, diğer iki kitabı okumayı düşünüyorum.
Deliryum
DeliryumLauren Oliver · Artemis Yayınları · 2014198 okunma
Uzay
Bir yürüyüşçü dağlarda kaybolsa, insanlar bir arama koordine ederler. Bir tren kaza yapsa, insanlar kan vermek için sıraya girerler. Bir deprem şehrin birini yerle bir etse, dünyanın dört bir tarafından insanlar acil durum malzemeleri gönderirler. Bu insanların içinde öyle temelde bulunan bir şeydir ki, istisnasız her kültürde yer bulmaktadır. Evet, umursamayan şerefsizler yok değil ama umursayanlar onları sayıca katlıyor. Ve bu yüzden, benim tarafımda olan milyarlarca insan vardı. Çok güzel bir şey, değil mi?
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Kaldırımlar, bidonlar ve uygarlık... Oslo sokaklarında Coşkun Ağabey'le (Özarı) yürüyoruz. Rahat yürüyoruz. Çünkü kaldırımlara park etmiş tek araba yok. Orası insanlar için. Kaldırımlar yoldan iki santim yukarıda topu topu. Araba çıkmaya kalksa şoför fark etmez bile, o kadar alçak... Coşkun Ağabey ''Kim dedi, şimdi hatırlayamıyorum'' dedi.. ''Ama
Reklam
BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
"Değişik dönemler, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, benim için boş sözlerden başka bir şey değil bunlar. Bunlar sıradan insanlar için, ayaktakımı için, evet işte aradığım kelime, ayaktakımı için, ki onların hayatları senenin mevsimleri gibi belirli mevsimlere, dönemlere bölünmüştür ve onlar, hayatın ılımlı kesimlerinde güvence altındadırlar. Hayat bana tek ve değişmez bir mevsim oldu hep. Bu hayat bir soğuk bölgede ve sonsuz bir karanlıkta geçti âdeta, öyle ki bağrımda hep aynı alev vardı ve o beni bir mum gibi eritti."
Can Dündar yine üstatlığını konuşturmuş ve şöyle demiş bir makalesinde : "Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum benim için.. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan geçiyor. Evliliği toplumun
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Galiba iki yıl önceydi. Bir kitapçıya girmiştim. Kitap alacaktım ama hangisi olacağına bir türlü karar veremiyordum. Sonra bir kitab`a kaydı gözüm. Deste deste kitapların üzerinde kapağı ters çevrilmiş halde yatıyordu. " Çok incelenmiş herhalde, düzgün bir şekilde bırakılmamasına göre... " sonunda ilk defa kitapçıdan çabuk çıkacağımı
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,8bin okunma
Parama göre bir otel odası bulabilmek için tabanlarım şişene kadar dolaştım. Zar zor da olsa kıyıda köşede kalan bir otelde derme çatma bir oda bulmuştum. Tütünümü sardım daha doğrusu ben sarmayı hiç beceremedim be. Öyle işte duman çıksın. Odaya şöyle bir göz gezdirdim. Oda ucuzdu oda boktu oda da önceki günden kalma kokular vardı. Tv de üç beş tane kanal sırasıyla üç tur döndüm. Saçmaydı hepsi. Saçma sapan siyasi tartışma programları. İktidar yanlısı üç beş tane adam aynı konuda aynı sonuca varıyorlardı. Ben yalnızdım lan onlar ise saçmalık. Uzandım yatağıma gerçek hayatı seyre koyuldum . Dışarıda loş bir karanlık hakimdi. Sorular sordum kendi kendime. Ne için vardım. İnsan karakterine göre mi var olur parasına göre mi. Niçin aptal bir kadın tarafından terkedildim. Niçin geçtim güzel olan herşeyden. Boktan olan her durumun odak noktası mıyım? Neden bu insanlar halden anlamaz ki. Herkes vicdanı beynini kaybediyor olsa gerek. Bir gün aradığım her şeyden. vazgeçeceğim Ben varsam var lan her şey. Aslında hepimiz birer hiçiz. Piç olan egolarımız. Bak yine sabah olmuş. Boş şişeler ne anlatıyor insanlığa. Hiç
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.