Olumlu Düşünme
Hayatla olan iliskiniz de böyledir iste, Kaderine küfredip duran adamlara bakin; yasadiklarinin cogu, hayata bakislarinin sonucudur. sizin de öyle.. Fizik kanunlarina göre iki cisim ayni anda ve ayni yerde bulunamaz; yani beyninizde olumlu düsünce varsa olumsuz düsünceye yer yoktur, olumsuz düsünce varsa olumluya yer yoktur.
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba sevgili kitap dostlarım . Bugün sizlere konu ve kurgusuyla ilginizi çekecek birkaç türün harmanlandığı bir kitap olan Katil 2419 ile geldim. Kitabı okumaya başladığımda dedim ki ; aha Şahane bir polisiye beni bekliyor. Seda ; Üniversite de okuyan duru güzelliği ve kendine has tavırları ve sıradan sayılabilecek yaşamı olan bir genç kız. Bertuğ ; varlıklı bir ailenin el üstünde büyütülmüş , her istediği yerine getirilmiş, şımarık ve arsız ,kendini beğenmiş genci ( Karakteri sevmedigim tanimlamamdan belli :⁠-⁠) ) Bir de Nadciv 'imiz var ki onun hikâyesi yürek dağlıyor. Küçük yaşta anne ve babalarını kaybeden iki kardeşten biri . Engelli ablasına ve ona anneanneleri sahip çıkmış , bakmış, büyütmüş . Ta ki ablasının saldırıya uğramış bedeni köyün yakinlarindan geçen dere kenarında buluncaya dek . İşte o gün Nadciv'in hayatının dönüm olmuş. Birgün ablasının intikamını almaya yemin etmiş. Devamını elbette anlatmayacağım :⁠-⁠) Ben heyecanlı bir polisiye okuduğumu düşünürken sevgili yazarımız bizi dört yüz yıl sonrasına isinlayiveriyor Ve öyle ilginç bir kurgu ile devam ediyor ki birden bir distopya'nin içinde buluveriyorsunuz kendinizi :⁠-⁠) Şu kadarını söyleyeyim; kitapta geçen zaman yani dört yüz yıl sonrası bence o kadarda uzak değil gibi . Sistem ,Jen ve ailesinin yaşadıkları gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpıyor. Katil; sadece bir insanın fiziki yaşamına son veren midir?
Katil 2419
Katil 2419Abdurrahman Yücesoy · Esinti Yayınları · 202441 okunma
O öyle olmuyo işte.. Şeytan çok!..
Hayatın zengin, mutlu ve aşkla dolu olacak çünkü sen öyle olmasını sağlayacaksın.
Sayfa 197 - Pena YayınlarıKitabı okuyor
86 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Bugün size çok farklı ama bir o kadar bizden bir kitapla geldim. Şöyle söyleyeyim kitabın her bir sayfasında günlük hayatımızda yaşadığımız, anlamadığımız , adını koyamadığımız bir çok duyguya tanık oluyoruz. Peki bu kitap neden farklı? Yazarımız karakterin iç dünyasını farklı bir açıdan yansıtmış bizlere. Olayların akışında
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024121 okunma
İnsanın her şeyini düşürdüğü bu çamur deryası boyunca anneler uzunca bir süre direniyor, hiç olmazsa çocuklarını yaşatmak arzusunu koruyordular. Ama öyle bir zaman geliyordu ki zihinler bulanıyor, düşünce kararıyor ve öylece devriliyordular. Cinnetin kollarında çocuğunu kaybeden anneler böyle böyle çiziliyordu muhacirliğin resmine ya da çocuklarını saymaya kalkıştıklarındaüç'ten sonra gelen sayıyı hatırlamıyordular meselâ. Hatırlasalar bile dödüncüyü yerinde bulamıordular. Tekilliğinden koparak çoğulluğa eklendiğinde kıymetini yitiren çocuklar ise hâlâ saftılar. Kendilerine ne olduğunu anlamadan, ölümün ne olduğunu bilmeden ölüyordular. Ya da işte şu bebek gibi, çözülmüş kolların arasından kimsecikler fark etmeden düşüveriyordular.
Reklam
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Direniş Çağrısı
Dünyevîleşmeye Karşı Direniş Çağrısı Dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Âhiret yurdu ise takva sahipleri için daha hayırlıdır. Akıl etmiyor musun? En'am, 32. Dünyevîleşmeye karşı çıkamadığımız bu yolda "vehm hastalığına" yakalandık. Namazsızlık, haram lokma, şükürsüzlük, dertsizlik, besmelesizlik,
Dünyevileşmeye Karşı Direniş Çağrısı
Dünyevileşmeye Karşı Direniş ÇağrısıAbdülaziz Kıranşal · Yenidevir Yayınları · 202213 okunma
Sahiden de öyle değil midir? Bir kitabı okurken herhangi bir satırında, bir insanla tanıştığımız zaman kendimizden bir parça bulduğumuzda ya da içimizde saklı olan şeyleri, bir yazar kağıda kusursuz şekilde aktardığında kendimizden bir şeyler bulmaz mıyız? Çizilen her satırda, hayatımızdaki ruh eşi diye benimsediğimiz insanda veya okuduğumuz, gördüğümüz; başkalarında dinlediğimiz her şeye, İşte bu benim! Tepkisi vermez miyiz?
“Sakıncası var... Hem de çok. Kimsenin buralara gelip de bana acımasını istemiyorum.” Saçını taramak için aynanın önüne geçti. “Buraya sana acıdığım için gelmedim. Kendime acıdığım için geldim.” “Bu ne anlama geliyor?” “Herhangi bir anlama gelmiyor,” diye omuzlarını silkti. “Öyle, işte – şiirlerde olduğu gibi... Seni görmek istedim.”
Koridor Yayıncılık
Solun geleneğinde her zaman kendi pisliğini karşı tarafa atmak vardır. Ancak adama Bulgaristan üzerinden gelen Rus silahlarını ya da ölen binlerce ülkü fidanlarını sorarlar. Ertuğrul Dursun Önkuzu'yu, Süleyman Özmen'i, Ruhi Kılıçkıran'ı, Yusuf İmamoğlu'nu ve diğerlerini... Uğraşmanız boşuna. Sizin savcı katili Yılmaz'la, banka soyguncusu Deniz'den kahraman çıkmaz. Hatırlarsanız hani meşhur bir "Çağrı" filmi vardır. Orada iman ve küfür savaşı sonrası Müslüman taraf diyordu ki: "Bizim ölenlerimiz cennete gitti, sizinkilerse cehenneme" Ha işte aynen öyle...
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.