Eskiden, İstanbul Yeni cami helası önünde rengarenk ibrikler içerisinde taharetlenmek için sular satılırmış. Emekli olan, yapacak işi kalmayan, evde hükmü ve sözü geçmeyen, artık önlerinde ceket düğmelenmeyen, toplum statüsü düşen amcalar; sıkışıp elleri ibriğe uzanan insanlara oturdukları yerden: -Sarıyı alma, maviyi al! Maviyi alan
Öyle mi dersiniz hanımlar :))
Ama biliyorum birçok kadın sevdiğinin gönlüne hep börek çörekle ya da beğendiği yiyeceklerle, ev içi rahatlıklarıyla yerleşmek isterdi.
Reklam
Yeni doğmuş bebeğine daha bir damla sütünü vermeden, sorgusuz sualsiz, prospektüs okumadan; en büyük yan etkilerinden biri ağır geçirilen sarılık olan K-vit aşısını yaptırıp, sonra bebek yan etki yaşayıp sarılık olunca "sarı tülbentten" medet beklemek.. Allah bize bunları sormaz mı sanıyoruz? Daha annesinin kokusunu almadan,
Küçücük Bir Kızın Başörtüsü ve Allâh Sevgisi :
Başörtüsü ile ilgili herkesin bir örtünüş hikâyesi ve daha sonrasında yaşadığı müsbet ya da menfî hadiseler vardır. Kızım, başını henüz birinci sınıfa giderken örtmüştü. Yedi-sekiz yaşlarındaydı. Fırfırlı, süslü, güzel ve küçük başörtüleri vardı. Büyük, küçük herkesin ifadesi ile, başörtüsü çok yakışıyordu ona. Bazı büyük hanımlar, “Böyle güzel
Ne dersiniz hanımlar?
Bana öyle geliyor ki arkadaşımız biz kadınların hürriyetleri üzerinde yeteri kadar durmadı. Birtakım büyük gerçekler söyledi ama ne de olsa bir erkek ve düşünceleri de yalnız erkekleri ilgilendirir gibi. Nasıl ki her erkeğin hoşuna giden her kadına sahip olmak hürriyetinden bahsetti, fakat kadınların hoşlarına giden erkeklere sahip olmak konusuna dokunmadı. Şurasını kabul etmeli ki erkekler, dinlere, ahlak kurallarına ve kanunlara rağmen birtakım hilelere başvurarak bu hürriyetleri pekâlâ da kullanabiliyorlar. Biz kadınlar için böylesi çok güç ve tehlikelidir. Mesela fahişeler pis ve iğrenç de olsalar, parasını veren müşteriyi kabul zorundadırlar ve aksine hoşlandıkları erkeklere para verirler. Genç kızlar birden fazla koca alamıyorlar, evli kadınlar üç, dört âşığı, o da ne zorluklarla, hatta çoğu zaman hayatları pahasına ancak idare edebiliyorlar. Çirkin ve yaşlı kadınlar, doğal gereksinimlerini yatıştırmak için sevişmek hakkına sahip olamayacaklar mı? Bu, erkek kadın ayırımına bir son vermeli, bitirmeliyiz. Bu ancak bizim zaferimizle olacaktır. Arkadaşımızın açıkça sayıp döktüğü erkek hakları yanında biz de kadın haklarını istiyoruz. Bu haklar üçtür: Serbestçe sevişme, gündelik ihanet, çocuk düşürme.
Sayfa 457Kitabı okudu
Kadın gibi olmak... . Yahu biz zaten kadınız. Öyle ama kadın olmak günümüzde nasıl görülüyor? Oysa kadın saadettir, zarefettir, şu dünyanın süsü ziynetidir, güzeldir, güzelleştirendir. Şu dünyada sevilen ve güzel olan her şey imtihandır. O yüzden kadın da fitne diye geçer hadiste. Kadın cazibesi ve güzelliği ile, erişilmez konumu ile imtihandır.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.