536 syf.
·
Not rated
Şeyh Galib ve Hüsnündeki Aşk
Hüsn ü Aşk "Gayret dedi Aşk’a ey birâder Gel yol eri yolda olmak ister" Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
Hüsn-ü Aşk
Hüsn-ü AşkŞeyh Galip · Yelkenli Yayınevi · 20201,299 okunma
137 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Adaşım… Sen hiç âşık oldun mu? Muhtemelen her kişi hayatında aşık olmuştur ya da olduğunu sanmıştır. Lakin aşk çok ama çok başka bir şeydi. Çerçi başı diyor ki; “…sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.” Ne kadar da doğru diyor değil mi? Bu yüzyılda
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202145.1k okunma
Reklam
223 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Fayton adlı hikayeyi bir kenara koyacak ve Neva Bulvarı adlı hikayeyi de bu kitaba bir giriş niteliğinde bir hikaye olarak niteleyecek olursak, geri kalan her bir hikaye birer baş yapıt olarak niteleyebiliriz. Dönemin Rusya'sina hakim olan ve kökü derinlere uzanan ve aynı zamanda değişmek zorunda olan düzeni eleştirel bakış açısıyla gerçekçi
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955.9k okunma
355 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Bülbülü öldürmek günahtır.
Kimi zaman kaşlarınızı çatacağınız, kimi zaman yüzünüzde tebessüm hissedeceğiniz ve kimi de duygu dolacağınız kitap, Bülbülü Öldürmek. Kitabın arka kapağını okuyan her kişi bu kitabı ırkçılık üzerine sanmıştır. Ki ben de öyle idim. Fakat kitaba başladığım zaman kitabın sadece ırkçılık üzere olmadığını anladım. Bir kasaba ve yakınlık duyacağın güzel karakterler (Yazar Harper Lee'nin eline sağlık, bizi kendine çekmeyi başardı.). Kitabı bir anlamda yaşayacaksınız. Ana karakterimiz Scout cidden çocukluğunu yaşıyor. Okurken klasik bir düşünce yaşadım. "Bir şimdiki çoculara bak bir de Scout, Jem ve Dill'e" düşüncesi beni kitaba bağladı. Atticus karakteri, içinde ırkçılık bulunduran bir kitaba çok iyi gitmiş. Adam resmen idol. Ayrıca 2. Kitabı da var. Tespih Ağacının Gölgesinde. Bu isim siz ilk kitabı okuyunca anlamlanacak. Bu ikinci kitapta anlatıcımız artık çocuk değil. 20 yıl sonra çocukluğunu geçirdiği kasabaya geri dönüşünü anlatıyor. İlk kitabı okuyan ikinci kitabı okumadan geçmez diyorum. Anlatıcımızın 1. Tekil kişi (senli benli) olması kitabın sıcaklığını arttırıyor. Ki bu özellik benim için birçok kitapta geçerli. Ve bence bu kitap... OKUNMALI
Harper Lee
Harper Lee
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472.5k okunma
Dünya dört buçuk milyar yıl yaşındadır... Bunun sadece %0.1 lik zaman dilimine sığan insanlık tarihinin dünyaya gelmiş tek ırk olduğunu düşünmek ziyadesiyle kıt bir akıl gerektirir. Bu dünyaya binlerce Adem gelmiş geçmiştir, hepsinin soyu ve genetiği çok farklı olmuştur. Ve bazılarına bizim gibi kutsal kitaplar inmiştir, onların hepsi de dünyanın tek ırkı kendileri sanmıştır. Bunun bazıları da gün ışığına dayanıklı genetiğe sahip olmadığı için yer altına inmiştir... Dünyanın birçok yerinde yer altında yüz binlerce kişinin yaşayabileceği, dev yeraltı şehirlerini kimler inşa etmiştir? Bunları hiç düşündünüz mü? Öyle ki duvarlarında tek bir murç ya da kazma izine bile rastlanmayıp, sanki lazerle dümdüz kesilmiş gibidir... Öyle ki onların genetik yapıları çok daha farklı yeteneklere mahal verebiliyordu, öyle ki düşünce gücü ile inşaya kadar.. Ve biz algılamıyoruz diye bunlar yok değil. Karıncalar bizi algılayabiliyor mu? Ya da görebiliyorlar mı? veya varlığımızdan haberdarlar mı? Onlara da sorarsan kendi aralarında konuşurlarken, herhalde bizim varlığımızın gerçekliğine alay ederlerdi... Tıpkı sizin gibi... Bir de bunlar ille kötü varlıklar olması şart değil, bunların birçoğu Allah'ın farkındaydı ve onun yarattığı canlının kılına dahi zarar gelmemesi hassasiyetinde varlıklardı.. Biz aklımızı cinlerle perilerle bozduğumuz için, aklımız başka şeye çalışmıyor.
68 syf.
·
Not rated
·
Liked
- Evet, hastayım. Ancak siz de biliyorsunuz ki onlarca, hatta yüzlerce deli özgürce dışarıda dolaşıyor, çünkü cehaletiniz yüzünden onları sağlıklı olanlardan ayırt edemiyorsunuz. Neden ben ve bu zavallı insanlar, dışarıda dolaşanların yerine burada günah keçisi gibi oturmak zorunda? Siz, sağlık memuru, idare amiri ve bütün hastane güruhunuz;
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270.4k okunma
Reklam
...kara sevda”ya tutulmuş olan erkek, aslında, hastalığının yabancılaşma olduğunu dile getirmeye çalışmaktadır. O, kendi benliğinin sihirli çemberinden kur­tulup, başka bir kimseye yaklaşarak onunla birleşecek ka­dar sevmek yeteneğini hiçbir zaman kendinde bulamamıştı. Öyleyse ne yaptı? Bir sevgi ve dostluk ilişkisi için duyduğu özlemin hepsini bir kadına aktardı, onunla birlikte olduğu zamanlar sevgiyi yaşadığını sandı; oysa gerçekte, sevgiyi de­ğil, sevginin hayalini yaşıyordu. Öyle ki, bu tipler, tutku nes­nelerini, sevgi, özlem, mutluluk ve hayat-doluluk gibi duy­gusal değerlerle donatıp yükledikçe, kendi yönlerinden yok­sullaşırlar ve sevgililerinden ayrılınca da kendilerini boş­lukta hissederler. Söz konusu erkek de, sevgi hayaline kapıl­mış, sevdiği kadını gerçekte kendisine bir aşk tanrıçası yap­mış ve onunla birlikte olduğu zamanlar sevgiyi yaşadığını sanmıştır. Sevdiği kadında duygusal bir ilgi uyandırdığı hal­de, aslında, kendi duygusal sağırlığını, kapalılığını bir türlü yenememiştir. Sevgilisinden ayrılması, onun sandığı gibi, sevdiği bir kişiyi kaybetme değil fakat, kendi sevebilme gücünü yitirmedir.
Sayfa 58 - Payel.
Seyyidim Seyyidim kelâmların öyle hoştur ki.. ❥
Zaman ve mekan içinde toplumlar ve fertler, kendi şart ve idrak seviyelerine göre, varlığı tanımış, sevmiş ve saymışlardır. Ama, hepsi de gerçek Var'ı tanıdığını, sevdiğini ve saydığını sanmıştır. Görülüyor ki, Gerçek Var' dan ve tezahürlerinden haberdar olacak, hoşlanacak ve hayranlık duyacağız. Mutlak Var'ı ve bütün varlık tezahürlerini tanı­ mamak cehalettir. Tıpkı bunun gibi, Mutlak Var'ı ve bütün varlık tezahürünü sevmemek ve saygı duymamak da cehalettir. Cehaletten kurtuluş, Var'ı gerçekten bilmek, gerçekten sevmek ve gerçekten saymakla mümkündür. Mutlak manada Var olan, hiç şüphesiz ne madde, ne hayat, ne de ruhtur. Bunların varlıkları mevhum değil, itibaridir. Bütün varlık tezahürleri Mutlak Varlık ile varlıkta durabilirler. İn­sanoğlu, Mutlak Varlık ve hakikatı ifade için en güzel ve yüce kavram olarak Allah sözünü seçmiştir. Bu sözü, yeniden ve şevkle kullanmak gerekir. Mutlak Varlık tektir ve Allah'tır. Tanımanın, sevmenin ve saymanın ezeli ve ebedi yönü Allah' a doğrudur.
138 syf.
7/10 puan verdi
Cumhuriyet öncesi kadınlar
Pervin adında genç bir kız İzmir'deki yaşamını bırakıp İstanbul'a geliyor. Pervin henüz 20'sine girmiştir. İstanbul yaşamına çok özense de geldiğinde gördüğü manzara ve duyguları onu çokça baltalamıştır. Çünkü İstanbul insanları ne yaşamasını biliyor ne de sanattan, müzikten anlıyorlar. Geri kafalı ama bir miktar zenginlik elde etmiş olan amcasında geçirdiği 2 aylık sürede kendine günlük tutan Pervin kitabı bize oradan aktarıyor. Mehmet Rauf okurken hiçbir beklentim yoktu. 1911 yılında geçen kitap cumhuriyet öncesi durumu iyi yansıtmasa da kadınlar üzerine iyi fikirler vermektedir. Amcanın biri kızı biri de erkek olmak üzere 2 çocuğu olsa da Pervin onlara ısınamamıştır çünkü onlar bildiğin geri kafalı ve köhnedirler. Gel zaman git zaman köşke bir genç adam gelir. Behiç adındaki bu yirmili yaşların hemen ortasındaki genç bir şairdir. Evde amcasının fikirlerini böylece tersine savunan tek kişi olması, kadınlar hakkındaki olumlu duruşu ve şiirleri Pervin'i çok etkilemiştir. Pervin 1 aya yakın bunun hayaliyle yaşasa da Behiç artık bu durumu anlamıştır ve durumu izah eder ve Pervin sanki cenneti tatmışçasına mutludur! Öyle sanmıştır fakat o da kitapta bolca değinilen dönem erkeğinin yobazca bakış açısının kurbanı olmuştur ve 1 haftalık mutluluk ona zehir edilmiştir. Çünkü Behiç amcasına Pervin'in babasının ekonomik durumunu sormuştur. Çok iyi değillerdir. Mutluluk değil para lazım bize diyen Behiç beni bile sonda şaşırtmıştır. Pervin azap dolu yaz ayının sonlarına doğru İzmir'e dönmüştür...
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · İlya Yayınevi · 20177.2k okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
Bazı yemekler ''hakikat'' kadar tatsızdır...
Değerli Ömer Seyfettin'in yazmış olduğu ''Lokanta Esrarı'' adlı minik öykü üzerine konuşacağız. Bu aslında tam bir inceleme olmayacak, biraz sohbet etmiş olacağız... O halde başlayalım. Öyküde beni en çok etkileyen cümleler şunlar oldu: ''Annemin köşküne geldim. Şimdi Sudanlı dadımın pişirdiği temiz yemekleri
Lokanta Esrarı
Lokanta EsrarıÖmer Seyfettin · Sel Yayıncılık · 043 okunma
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.