Öyle şeyler gördüm ki yaralandım demeye utanırım.
"Sonunda ruhumu öyle bir mutluluk kapladı ki, tüm öteki şeyler ona hiçbir acı veremezdi. "
Reklam
Böyle Bir Yazar 1000 Yıl Boyunca Gelmez...
Bazen en çılgın, en imkansız görünen fikir kafanızda öyle kuvvetli bir yer edinir ki, öyle veya böyle gerçekleşeceğini zannedersiniz... Dahası bu düşünce şiddetli, güçlü bir arzuya eşlik ediyorsa, bazen onu kaçınılmaz, önceden belirlenmiş, kadere yazılmış, var olmaması, gerçekleşmemesi imkânsız bir şey gibi kabul edersiniz! Belki burada başka bir şeyler, önsezilerin bir bileşimi, olağan dışı bir irade, kendi hayal gücüyle kendinizi zehirleme veya buna benzer bir şeyler söz konusudur...
Sayfa 136 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/XXXII. Basım
Fazla feminist
"Ah bugünun delikanlılarından öyle bezdim ki" diyordu. "Zavallı pısırık şeyler! Bey babalarının bahçe kapısından dışarı bir adım atacak halleri yok; hatta hanım analarından izin almadan, anneciklerinin elinden tutmadan bahçe kapısına kadar bile gidemezler. Akılları, fikirleri yüzlerinin güzelliğini, ellerinin beyazlığını, ayaklarının zarifliğini korumakta. Sanki erkeklerin güzellikle bir ilişkisi varmış gibi! Sanki güzellik yalnız kadının özel hakkı, kadının yasal mirası, mülkü değilmiş gibi! Çirkin bir kadının doğanın yüz karası olduğunu kabul ederim ama, erkeklere gelince... Onlar lütfen yalnız güçlü, yiğit olmakla yetinsinler. Onların ideali şu olsun: Avlan, ata bin, dövüş! Gerisi incir çekirdeğini doldurmaz. Ben erkek olaydım böyle düşünürdüm." Bir duralama oldu. Kimseden ses çıkmadığını duyunca Blanche: "Ne zaman aklıma eser de evlenirsem" diye sözlerini sürdürdü "Süslenip, kırıtmakta bana rakip olacak bir koca seçmeye hiç niyetim yok. Kocam, benim zıttım olarak tamamlayacak beni. Tahtım dolaylarında rakip yaşatmam ben. Kayıtsız, şartsız, ancak bana tapınılmalı. Kocam aynadaki kendi yansımasına değil de, bana hayran olmalı... Bay Rochester, şimdi şarkı söyleyin artık. Ben de sizin için piyano çalacağım."
Sayfa 232
“Peki, Kral hediyeleri sizce neden reddetti?” “Onun öyle bir saltanatı var ki bizim götürdüklerimiz onun yanında devede kulak kalır. Değirmenciye un satmak gibi bir şeydi yaptığımız. Süleyman’ın bunların hiç birine ihtiyacı yok.” Süleyman iade ettiği hediye yükleri bir bir indirilirken ordusu gibi Melike de çok şaşkındı. İçindeki sesler ona yeni şeyler söylüyordu.
... tatlı sözle eririz :) :)
Bir şey söyleyeyim mi efendim, bunu unutmayın, kız buna fazla dayanamaz. Kıza öyle güzel şeyler söyler ki kız birden yumuşar; işte on anda bizimki tornistan ediverir; kızda ne göz kalır ne kulak, süt dökmüş kediye döner. Siz onu tanımıyorsunuz daha.
Hasan Ali Yücel Klasikleri Çeviren :Özdemir Nutku XIV. BasımKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.