Bütün tartışmalar ancak düşüncesini iyi açıklamamaktan ya da başka birinin düşüncesine kötü tesir etmekten iler geliyor.Zira gerçekten en fazla çelişikliğe düşüldüğü zaman ya insanlar aynı fikirlere sahiptir ya da farklı fikirleri vardır. O suretle ki bir başkasında yanılma ve saçmalama gözüyle bakılan şey, hakikatte öyle değildir.
Sayfa 141 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
72 syf.
9/10 puan verdi
Okumanın da Bir Adabı Var
Christopher Marlowe
Christopher Marlowe
Faustus'u, dolayısıyla
Faust
Faust
ile okuma adabının ne alakası var...diye merak edebilirsiniz...hemen açıklayayım. (Taze okuyuculara da, umarım bu yazı bir fikir verebilir.) Ayda beşi geçmeyecek (yıllık ortalaması) bir okuma skoruna sahipseniz, bu ince
Dr. Faustus
Dr. Faustus
size daha rafine daha birleştirilmiş gelebilir...Sorun tam olarak
Dr. Faustus
Dr. FaustusChristopher Marlowe · Mitos Boyut Yayınları · 2018784 okunma
Reklam
“İnsanlar başkalarına acımayı severler, biliyorsun.Herkes sever. Böylece kendi hayatımızın kıymetini anlamaktan, iyi ki ben de öyle değilim demekten memnuniyet duyarız. İnsanlar çok fazla mutlu hikaye ya da mutlu son görürse hayatlarından şikayet etmeye, daha fazlasını istemeye başlayabilir. Bunu kimse istemez değil mi?”
Sayfa 248Kitabı okudu
"Artık ne yapacağımı şaşırdım. Öyle yapsam olmuyor, böyle yapsam olmuyor. Kimse hâlâ memnun değil... Peki ya ne yapayım ben, öleyim mi?"
Sayfa 33 - Destek Yayınları
Öğretmek için illede konuşmak ya da nutuk çekmek mi gerekir? Oysa hayat öyle öğretmez…. Adamı oradan oraya sürükler.
Kendime dedim ki beni yaratan Allah ile doğrudan doğruya konuşmadıkça ne sorduğum sorulara cevap almadıkça Benim yemek veya uyku ile ne işin var? Bu aleme körü körüne yemek yeyip içmek için mi geldim? Ona neden geldiğimi ve nereye gideceğimi sormalıyım Ancak ondan sonra yemek yiyip uyuyabilirim. Ayrıca kurtuluşun ve sonun hakkında da bilgi almalıyım ki burada rahat ve dertsiz bir hayat sürebileyim. Çocukluğumdan beri amacım bu idi hep buna inandım. Hani bir çocuğun eli yandığı zaman annesi hemen harekete geçer türlü çareleri arar ya işte Allah da sevgisiyle bana öyle yardım etti.
Reklam
Bir an balkona çıkıyorum. Güneşin Berlin yapıları gerisinde nasıl batmaya uğraştığını görüyorum. İnsanlar arabalarını park ediyor. Renkli, yeni arabalarını. Park ediyorlar ya da hareket ediyorlar. Yaşlandıkça insanlarla aramdaki uçurum büyüyor. Arabalardaki, uçaklardaki, resmi dairelerdeki, otobüslerdeki, dükkânlardaki, caddelerdeki insanlarla aramdaki uçurum. Eşyalarla da öyle. Yolculuklara dönüyorum. Kentlerden sakladığım resimlere.
Ada Kızımın isminin Issız Adam filminden mi geldiğini soran abla bakma öyle yayvan bi ifade ve tek bi hayırla cevap verdiğime.. Asıl içimden geçen kafanı duvara sürtüp kıvılcım çıkarmak 😈 Senin o çok güzel dediğin filmin ana konusu bi herifin uçkursuzluğuna bahane üretmekten başka bişey değil.. ! Aslında adam da kızı seviyor ama.. Eee ama?? İşte bağlanma korkusu var.. Lannnn yürü git.. önce evrimini tamamlasın öyle gelsin o zaman.. Bu "psikolojik sorunlar" ergenlikte halledilir biter.. 25+ kimse bana bıdı bıdı yapmasın.. Bi ilişki bittiyse iki sebebi vardır bunu kabullenin.. ya ölmüştür ya sevgisi bitmiştir.. ve her ikisin de geri dönüşü yoktur.. Ölüm Allah'ın emri lafımız yok ama kimse gidişini süslü cümlelerle romantize etmesin.. marx'ın dediği gibi " sevgi hediye değil; emek, mücadele, dayanışma ve güven ister." Nokta! Bunları yüreği kaldırmayan kimse "oturduğu kaba yerinden" ( güzel Türkçemiz de kendini 3 harftir) bahaneler uydurmasın.. Dave amcamdan bi parçayla sözlerime son verirken hepinizi "göz" lerinizden öpüyorum.. ( bakın bu da 3 harf ) I did no right, you did no wrong Nothing left but wasted days I regret you leaving But I will never take you back m.youtube.com/watch?v=-sp4Aq3...
İnsanlardan ve hayattan öyle bir tavırla söz ediyordu ki sanki hayat onun için pazardan alınmış bir oyuncaktı, onunla oynayabilir, eğlenebilir, kırılmasından ya da kaybolmasından korkmayabilirdi.
Sayfa 21 - Everest Yayınları.Kitabı okudu
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.