Dayanıksızız, miskiniz...Siz de öylesiniz, azizim.
Temel düzeyde olmak kaydıyla hepimizin önyargıları var. Ben böyle değilim, diye istediğiniz kadar itiraz edebilirsiniz ama büyük ihtimalle öylesiniz. Önyargılarından etkilenmeyen insan, yok denecek kadar azdır. Çevrenin her an önümüze çıkardığı sayısız veriyi fark edip değerlendirme işini basitleştirecek birçok arka sokak ve kestirme yolla donatılmış olan beyinlerimiz, acele hükümlere teşnedir. Zaten doğal olanı da bu. Çünkü önümüze çıkan her şeyi adamakıllı ölçüp biçmeye kalkışsaydık, kaybolurduk . Takılıp kalırdık. İlk değerlendirici hükmün ötesine geçmeyi asla başaramazdık. Hatta doğru düzgün hüküm bile veremezdik. Dünyamız son derece hızlı bir şekilde içinden çıkılamayacak kadar karmaşık bir hale gelirdi. William James'in tabiriyle: "Her şeyi hatırlayabilseydik, birçok durumda, hiçbir şey hatırlamadığımız zamanlardaki kadar perişan olurduk."
Reklam
Önyargılı bir insan olduğunuzu düşünmek istemeyebilirsiniz ama şunu bir düşünün. Örtülü İlişkilendirme Testi (lmplicit Association Test - IAT) bilinçli ve bilinçsiz davranışlarınız arasında mesafeyi ölçer. Bilinçli olanlar, farkında olduğunuz davranışlar, bilinçsiz olanlar ise, anlık farkındalığınızın ötesinde çatı katınızın görünmez iskeletini
“Tevazu, iki kez iltifat almanın yoludur. Örnek: Ne kadar güzelsiniz! Hayır, değilim. Evet, öylesiniz. Etti iki!”
Ama bu şu demek: Temel düzeyde olmak kaydıyla hepimizin önyargıları var. Ben böyle değilim, diye istediğiniz kadar itiraz edebilirsiniz ama büyük ihtimalle öylesiniz. Önyargılarından etkilenmeyen insan, yok denecek kadar azdır.
Testin bulguları çok sağlam ve benzer sonuçlar yaygın olarak kendini tekrar ediyor: Kalıplaşmış davranışlarla ilgili yapılan öz-bildirimli testlerde (örneğin, Oldukça Erkeksi ve Oldukça Kadınsı arasında birden dörde kadar bir değerlendirme yapılırsa, mesleki kariyeri en çok kadınlarla mı ilişkilendirirsiniz, erkeklerle mi?) en düşük sonuçları alan bireyler, tamamen ayrı bir hikaye anlatan IAT'lerde genelde farklı reaksiyon süreleri gösteriyorlar. Mesela ırkla alakalı davranış IAT'lerinde, 2,5 milyonu aşkın katılımcıdan yüzde 68'i önyargılı bir şablon koyuyor ortaya. Yaşla ilgili testlerde ( örneğin; genç insanları yaşlılara tercih edenler): yüzde 80. Fiziksel engellerle ilgili testlerde (örneğin; herhangi bir fiziksel engeli olmayan insanların tarafını tutanlar): yüzde 76. Cinsel tercihlerle ilgili testlerde (örneğin; heteroseksüelleri geylere tercih edenler): yüzde 68. Kiloda (örneğin; zayıf insanları şişman olanlara tercih edenler): yüzde 69. Liste bu şekilde uzuyor da uzuyor ve bu önyargılar sonuç olarak, aldığımız kararları da etkiliyor. Dünyaya karşı olan en baştaki bakış açımız, varacağımız kanaati, biçtiğimiz değeri ve hayatımızın herhangi bir anında yapacağımız tercihleri de etkileyecek. Elbette bu demek değil ki, her seferinde ön yargılı bir biçimde hareket edeceğiz. Sonuçta beynimizin en temel tepkilerine karşı direnecek kapasiteye sahibiz. Ama bu şu demek: Temel düzeyde olmak kaydıyla hepimizin önyargıları var. Ben böyle değilim, diye istediğiniz kadar itiraz edebilirsiniz ama büyük ihtimalle öylesiniz. Önyargılarından etkilenmeyen insan, yok denecek kadar azdır.
Reklam
737 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.