''... Benimle hiç ilgilenmiyorlardı.''
İnsanın kaçması için bundan daha saçma bir neden duymamıştım. ''Nasıl yani?''
(...)
''Kötü davranmıyorlar. İstediğim her şeyi alıyorlar bana ama 'Bak işte, sana bunu aldık git onunla oyna,' durumu var, 'Bir oda dolusu şeyin var. Sana şu kitabı aldım git oku.' '' Dill sesine bir dokunaklılık katmaya çalıştı. ''Sen bir oğlan değilsin. Oğlanlar dışarı çıkar, başka oğlanlarla beyzbol oynar, evin içinde oyalanıp evdekilerin başına bela olmaz.''
Kadınla adam birbirlerine o kadar çabuk aşık oldular ki hiçbir şey hissedemedim. Yazarın zaten duygularla işi yoktu. Sırf konuşmalar vardı. Karakterlerin iç dünyaları hakkında bilgi sahibi değildik maalesef. Hikayede cinsellikten başka bir şey yoktu ve onu da hiç iyi anlatamamıştı.Ne tutku vardı ne de erotizm. Kitabın başında kullanılan kelimeler ise berbattı. Zaman kaybı bir kitap. Seriymiş bir de. Kesinlikle önermiyorum.
“Ben iyiyim bebeğim. Sen yanımda olursan daha iyi
uyurum hem. Acaba geldin mi diye saat başı uyanıp kontrol ediyorum akşamdan beri.”
Dudağımı ısırdım. Doğruya doğru, ben de onu görmek
istiyordum.
“Peki o zaman geliyorum,” dedim.
“Güzel.” Sesindeki mutluluğu duyabiliyordum.
Biraz sonra evine ulaşmıştım. Arabayı kapalı garaja park
ettim ve benim için açık bıraktığı lambaları teker teker kapatarak yukarıya çıktım. Yatağmdaydı, çıplaktı ve uyuyordu.
Çok seksi görünüyordu, o benimdi.
Hemen soyunup yanma yattım. Başımı göğsüne yasladım ve bacaklarımı beline sardım.
Uyandı, o sihirli ellerini vücudumda gezdirmeye baş
ladı. Bir yandan da saçımı öpüyordu. Bir anda yüz seksen
derece dönüverdik ve üzerimdeydi.
“Seni özledim,” diye fısıldadı kulağıma.
“Ben de seni özledim.”
Gamzemi öptü ve oradan dudaklarıma geçip yumuşak
öpücükler kondurmaya başladı. Dilini yavaşça ağzımın
içine soktu. Dillerimiz dans ediyordu. Elimi uzatıp pikeyi
kaldırdım ve kocaman aletiyle karşılaşınca gülümsedim.
Kalçası da muazzamdı.
Bacaklarımı ayırıp kendisini yerleştirdi ama hareket etmedi. Sadece orada kaldı. Beni yumuşakça öpüyor, okşuyordu. Ben de arkasını sıvazlıyordum. O halimizden ikimiz de memnunduk. Seviyorduk birbirimizi.
Bacaklarımı kaldırıp kasığımı ona yaklaştırdım. Aleti
bana değdiğinde inledim. O da inlemeye başladı.
Söyle,söyle oyun arkadaşım
Çık dışarı ve oyna benimle
Bebeklerini de getir buraya
Tırman elma ağacına
Yağmur fıçımla yuvarlan
Mahzen kapımdan aşağı kay
Sonsuza dek neşeli dostlar olalım !