Ama insanlıktan nasibini almamış bu satranç otomatı ilk parti sona erince de ağzını açıp tek kelime etmedi, "Mat," dedikten sonra masanın önünde hiç kıpırdamadan durup kendisinden başka bir oyun daha istenecek mi diye bekledi.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hem zaten artık yasaların, kanun ve mahkemelerin hiçbir hükmü kalmamıştı memlekette. Mahkeme salonlarında oyun oynuyorduk sadece. Belki de hepimiz sonu gelmez bir oyunun figüranlarıydık ve aslında tek bir oyun kurucusunun bize biçtiği hayatları yaşıyorduk.
Reklam
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer; Bitti mi oyun sandıktayız hepimiz. (Ömer Hayyam)
Sayfa 243 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ben Filistin'im... Toprağımda çocuklar büyümez benim... Üzerlerine salınan bombaları uçurtma zannederler. Tel örgülerden salıncaklara kurulurlar... Beton yığınları arasında korkuları da sıkışıp kalır çocukların ... Uyumak istemez benim toprağımın çocukları... Onlar bilirler uyumanın ölüm demek olduğunu... Uyumak bombalardan kaçamamaktır benim toprağımda... Uyumak annesinin elini bir daha tutamamak, babasının dizine başını koyamamaktır. Sahilde top oynar ken şehadetin ne demek olduğunu bilir benim toprağımın çocukları... Oyun oynarken yakalar ölüm onları...
Erişkinlerin oluşturduğu bir çevre içinde dünyaya gözlerini açması, her çocuğu kendisini küçük, güçsüz, eksikliklerle dolu ve yetersiz görmeye iter. Böyle bir ruh durumunda da önüne çıkarılacak ödevleri kendisinden beklendiği gibi kolay ve hatasız yapıp çıkarabileceğine güvenemez. Bir kez, bu noktada eğitimcilerin çoklukla yanlış davrandığı görülür. Çocuktan gereğinden fazla şey istemek, onu zaten içinde yaşayan hiçlik [aşağılık] duygusuyla daha bir yakından yüz yüze getirir. Hatta pek bir önem taşımadıkları ve küçüklükleri üzerine bazı çocukların sürekli dikkati çekilir. Kimi çocuklar da vardır, oyun topları gibi kendilerinden yararlanılır, bir eğlence aracı gibi görülür, büyük bir titizlikle kollanıp gözetilmesi gereken bir mülk sayılır ya da bıkkınlık verici bir yük bilinirler. Bazen de bütün bu değişik davranışlara toplu olarak rastlanır; kimi sağdan, kimi soldan büyüklerin bir eğlencesi ya da onların bir baş belası olduğuna çocuğun dikkati çekilir. … aslında bir hiç sayılacaklarını, bir hak ve hukuka sahip olmadıklarını… tekrarlayıp durmak; kendilerine doğruları söylemeyerek onları adam yerine koymamak da çocuklar için çok zararlı sonuçlar doğurabilir.
Belki hepimiz bir yüz takınıp başka bir oyun oynuyoruz.
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.