gönlüm dinleme hazzıyla yanardı.
Kâh, yalnızlık, yüzünü camın arkasına dayar,
Kâh heyecan, elini duygunun boynuna dolardı.
Düşünce oyun oynardı.
Sayfa 9Kitabı okuyor
"Açık söz yerin dibine batsın! Ne belalı şeymiş doğruyu söylemek!
Sayfa 57 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı yarım bıraktı
Sakarya Savaşı’nm kazanıldığı yılın sonbaharında Hilâliahmer, yine böyle bir gece düzenlemişti. Çeşitli oyun ve gösterilerden sonra o yıllarda tuluat sahnesinin en güzel kadını sayılan Rum asıllı Blanş Hanım arkasında beyaz bir giysi, elinde Türk bayrağı ile sahneye çıktı. Kendi aksanıyla «Sakarya'nın Sanlı Gülleri» diyerek günün tutulmuş bir türküsünü okumaya başladı.
Bu kadar korkunç olan varlığın olumsuzlanması. Asla iyi ki doğmuşum diye düşünmedim. Hep doğmasaydım daha iyi olurdu diye düşündüm.
Sayfa 91Kitabı okudu
Acto Primero
En el patio ladra el perro,
en los árboles canta el viento.
Los bueyes mugen al boyero
y la luna me riza los cabellos.
¿Qué pides, niño, desde tan lejos?
Sayfa 45 - Catedra Letras Hispánicas
Introducción
Hay que volver a la tragedia. Nos obliga a ello la tradición de nuestro teatro dramático. Tiempo habrá de hacer comedias, farsas. Mientras tanto, yo quiero dar al teatro tragedias.
Sayfa 14 - Catedra Letras Hispánicas