Hiç unutmam; Samih Rif’at bey merhum Mehmet Akif'in sevemediği bir, adamı koluna takarak — güya Akif’le barıştırmak için— onun bulunduğu bir yere getirmişti. Üstat o zati karşıdan görür görmez yayından boşanmış ok gibi dışarı fırladı. Bir daha dönmedi. Ben bu yaptığının iyi olmadığını söylediğim zaman şöyle cevap vermişti: — Evet, ayıp ettim.
Bir gece Ankara’da (Taceddin) odasında biri onun (Bülbül ) unu okumuştu. Ertesi gün üstat dedi k i : — O Bülbül bizim Bülbül e benziyordu amma, ne kanadını bıraktı, ne kuyruğunu! Akif’in inşat tarzında da yüksek bir tabiilik ve samimilik vardı; o davudi ve tatlı ses taklit edilemezdi. Üstadın umumi yerlerde, kalabalık cemaat huzurunda
Reklam
HiKA Y E Arif-i-billah bir zengin kimse, ölümünün yaklaştığını hisse- derek oğlunu yanına çağırmış ve şöylece vasiyyet etmiş : - Oğlum .. Ben yakında aranızdan ayrılacağım .. Bunca yıldır taşıdığını emaneti sahibine teslim ettiğim gün, beri yıkadıktan sonra kefenleyecekleri sırada. eski çoraplarımdan birisini ayağıma giydir.. Sana
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Rönesans ve Reform hareketleriyle kilisenin,bir bakıma da dinin hakimiyetinden kurtulan,ardından sanayi devrimini gerçekleştiren batı dünyası maddi ve teknik üstünlük itibariyle İslam dünyasıyla arasına büyük mesafeler koydu. Hemen bütün İslam dünyası,batı karşısında askeri başarısızlıklarla sarsıldı,buna bağlı olarak siyasi,içtimai çalkantılar
Neyzen Tevfik’in Hayyam ile tanışması:
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa'nın savaş ve esaret arkadaşlarından olan İbrahim Bey tanıştıklarında yetmiş yaşlarındadır. İlme ve edebiyata meraklıdır ve zengin bir kütüphanesi vardır. Neyzen Tevfik o zamana kadar Ömer Hayyam adında bir şair olduğunu işitmiştir, ancak onun şiirlerini ilk defa İbrahim Bey ile tanıştığı gün okuma fırsatı bulur. İbrahim Bey bu ziyaretten son derece memnun kalır. Misafirleri ayrılırken kütüphanesinden Neyzen Tevfik'e taş basması yazma bir Hafiz Divanı, Akif'e de Ömer Hayyam'ın şiirlerinin olduğu bir kitap hediye eder. Neyzen Tevfik bu olayı şöyle anlatır: “Yalnız bu çok kıymetli hediyelerin verilişinde pek isabetli hareket edememişti. Divanı Akif'e Hayyam'ı da bana verseydi, rahmetli hocam da çok memnun kalacaktı. Çünkü şarabı çok methettiği için Hayyam'dan pek hoşlanmazdı. Ben ise daha o zaman bile farkına varmadan, Ömer Hayyam'ın müridi olmuştum."
Sayfa 45 - Dorlion Yayınevi
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.