YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsMi.ibb.co/7jghFLT/1.jpg
Karamazov Kardeşler : Dostoyevski olağanüstü bir olaydır; belki de Rus bilincine özgü, eşi görülmedik bir olaydır, demişti Oğuz. Sonrasında da "Çirkin
"Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız Tanrı'yı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz."
-Charles Manson
Peki bir Yabancı'ya bakınca ne görebilirsiniz? Farklılıkları mı, anormallikleri mi, rahatsızlık verdikleri mi, eksiklikleri mi yoksa fazlalıkları mı? Gerçekten bir
21 Haziran 1905 yılında Paris' te doğan düşünür Jean Paul Sartre, aynı zamanda döneminin en iyi yazar, anlatıcı ve denemecisi olarakta da kabul görmüş, entellektüel bir aydındı. Ama Sartre' ı , Sartre yapan Varoluşçuluk felsefesinin mihenk taşı olmasıdır. Peki, Varoluşçuluk nedir?
Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm); kökü İlk Çağ (Antik Yunan) a
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
youtube.com/watch?v=n5e0iz7...
Dreyfus yanlısı, Dreyfus karşıtı, Yahudi yanlısı, Yahudi karşıtı, 15 Temmuz yanlısı, 15 Temmuz karşıtı, bilgi yanlısı, bilgi karşıtı...
Varoluş, özden önce gelir. İyi, ama ne demektir bu? Şu demektir: ilkin insan vardır; yani insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra tanımlanıp belirlenir, özünü ortaya çıkarır.
"Bir dost arıyorsan; gizli defineyi yeryüzünde değil, gönüllerde ara!" Son cümlesi bu 'tabiatüstü' kitabın. Aralarında 700 yıl fark bulunan iki 'zıt' filozofun 'gönüllerdeki' buluşmaları.
'Varoluş özden önce gelir' düşüncesinin temsilcisi Sartre ve 'Kapımız herkese açık, ne olursan ol, gel!' diyen Mevlana'nın hoşgörüde buluşması başarılı diyaloglarla işlenmiş.
Cehennem BenimA. Vahap Kaya · Hemen Kitap · 201231 okunma
O, her şeyden önce bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur...
Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Charles Aymard Sartre, 21 Haziran 1905 tarihinde Paris’te doğdu. Babasını küçük yaşta kaybedince annesinin
Dostoyevski, tanrı olmasaydı her şey mubah olurdu, diye yazmıştı. (işte bu varoluşculuğun, çıkış noktasıdır) hicbir şey yasak değildir. Bu demektir ki insan, kendi başına bırakılmıştır ne içinde dayanacak bir destek vardır ne de dışında tutunacak bir dal. Artık hiçbir özür, dayanak bulamayacaktır yaptıklarına.
Varoluş özden önce gelince, verilmiş ve donmuş bir insandan söz edilemezelbet. Önceden belirlenmiş, donmuş bir doğa açıklanamaz çünkü.bir başka deyişle kadercilik yoktur burada, kişi özgürdür, insan özgürdür...
Varoluş, öz problemini ortaya koyabilmek için ilk önce Sartre’ın varlık ve varoluş hakkındaki düşüncelerine kısaca değinelim. Sartre için Varoluşçuluk iki kategoriye ayrılır. Bunlar kendi başına varlık ve kendisi için varlıktan öncedir. Bu noktada şunu belirtmeliyiz ki, varoluşçuluğun prensibi olan “varoluş, özden önce gelir” anlayışı Sartre için de geçerlidir. Sartre, Varoluşçuluk adlı eserinde, varoluşun özden önceliği sorununu, Dostoyevski’in şu öncüllerinden hareketle açıklar: “Dostoyevski, Tanrı
olmasaydı her şey mubah olurdu, diye yazmıştı. Gerçekten de, Tanrı yoksa her şey mubahtır, hiçbir şey yasak değildir. Bu demektir ki, insan kendi başına bırakılmıştır. Ne içinde dayanacak bir destek vardır, ne de dışında tutunacak bir dal. Artık, hiçbir özür, dayanak bulamayacaktır yaptıklarına. Varoluş özden önce gelince, verilmiş ve donmuş bir insandan söz edilemez. Önceden belirlenmiş, donmuş bir doğa açıklanamazdır. Başka bir deyişle, gerekircilik, kadercilik yoktur burada, kişioğlu özgürdür, insan özgürlüktür” der. Hermeneutik döngüde ki gibi her sayfası uzun uzun kafa yorulması ve derin kazanımlar çıkarılarak okunması gerektiği kanaatindeyim.
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,159 okunma
Kitap elimde en uzun kalan ve bana bolca notlar aldıran bir kitap oldu. Bunu okumak için belli bir birikim lazım mı? Evet. Husserl, Heidegger, Hegel, Descartes gibi bazı filozoflara bolca atıfta bulunduğu için kıyaslama açısından bunların genel felsefelerine hakim olmak gerekir. Ayrıca varlık felsefesi alanını ve genel tartışmalarını bilmek
Gelgelelim gerçekten de varoluş özden önce geliyorsa, insan ne olduğundan sorumludur öyleyse. İşte, varoluşçuluğun ilk işi de her insanı kendi varlığına kavuşturmak, varlığının sorumluluğunu da omzuna yüklemektir
Varoluş, özden önce gelir. İyi, ama ne demektir bu? Şu demektir: İlkin insan vardır; yani insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra tanımlanıp belirlenir, özünü ortaya çıkarır.