Büyüyemeyen bütün insanlar gibi kurduğu hayallerin içinde yürüyen Stanley’nin ayağı bir çukura girip de tabanı gerçeğe değince canı yanmaya başlamıştı.
Doğru söylüyordu. En azından doğru söylediğini düşünüyordu. Çünkü dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: Umut
Köyün bütün kızları gibi, Fehime de bir çift gözden ibaretti. Doğunca açılan, ölünce kapanan bir çift göz. Ne ağzı bir işe yarayacaktı, ne de ses telleri.