"Tarih sahnesine çıkan ilk sınıf karşıtlığı, erkek-kadın karşıtlığının tek eşli evlilikteki gelişimiyle, ilk sınıfsal baskı da kadın cinsinin erkek cinsi tarafından baskı altına alınmasıyla çakışır. Tek eşli evlilik, büyük bir tarihsel ilerlemeydi, ama aynı zamanda, hem köleciliği ve özel serveti, hem de, bugüne kadar
süren ve her ilerlemenin aynı zamanda göreli bir gerileme olduğu, birinin gönencinin ve gelişiminin diğerinin sefaleti ve geriletilmesi aracılığıyla gerçekleştiği çağı başlatır."
(F. Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin Devletin Kökeni,)
Sayfa 118 - Yordam kitapKitabı okudu
Hangi İdeoloji Nedir? Ne Değildir? - 3. Anarşizm
Hangi İdeoloji Nedir? Ne Değildir? - 2. Komünizm
Anarşizm Nedir?
"Anarşizm" terimi, Yunanca anarkhia sözcüğünden türetilmiştir; "an-" öneki "olmayan", arkhos ise "yönetici" anlamına gelir. Dolayısıyla anarşizm, kelime kökeni itibarı ile "yöneticisizlik" ya da "otoritesizlik" anlamı taşır. Britannica’ya göre anarşizm, "tüm otorite,
dilay
@chaeilay
·Komünizm Nedir?
"Komünizm" sözcüğü, Latince "communitas" yani "topluluk" anlamına gelen kökten türetilmiştir. Britannica’ya göre komünizm, "özel mülkiyetin kaldırıldığı, tüm üretim araçlarının topluma ait olduğu ve eşit paylaşımı hedefleyen bir toplumsal düzen" olarak tanımlanır. Bu tanım, komünizmin öne
Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin KökeniFriedrich Engels · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,386 okunma
Demek ki, zenginlikler arttıkça, bir yandan aile içinde erkeğe kadından daha önemli bir konum kazandırdılar; diğer yandan bu güçlü konumdan geleneksel miras zincirini kendi çocukları lehine değiştirmek için yararlanma dürtüsünü tetiklediler.
Sayfa 43
O zamanki toplumun görenekleri uyarınca, erkek aynı zamanda, yeni beslenme kaynağının, yetiştirilen hayvanların, yeni iş araçlarının ve kölelerin de sahibiydi. Ne var ki aynı toplumun göreneği uyarınca erkeğin çocukları ondan miras alamıyorlardı. Bu olay şöyle gerçekleşiyordu:
Analık hukukuna göre , yani soygelim yalnızca kadın soy çizgisinden takip edildiği sürece ve soylardaki ilk miras göreneği uyarınca, başta ölen soydaşların mirasını alıyorlardı. Ölen adamın çocukları onun değil annenin soyuna dahildi.
Sayfa 42
Çiftlenme evliliği aileye yeni bir unsur sokmuştu. Öz annenin yanına kanıtlanmış, üstelik muhtemelen günümüzün bazı babalarından çok daha sağlam kanıtlanmış, öz babayı koymuştu. Aile içinde o zamanki iş bölümüne göre erkeğin payına, beslenmenin ve bunun için gereken iş araçlarının sağlanması ve dolayısıyla bu araçların mülkiyeti de düşüyordu. Boşanma durumunda kadının ev eşyalarını alması gibi erkek de iş araçlarını aldı.
Sayfa 42