272 syf.
9/10 puan verdi
Bismarck
Kitapta Bismarck'ın sırasıyla özel ve siyasi hayatı kronolojik bir sıra içerisinde okuyucuyu özellikle özel hayatında fazlaca ayrıntıya boğmayacak şekilde anlatılmış.Kitabın dili konusunda ise Arapça kelimelerinin fazla olmasının şahsım adına kitabın akıcılığını olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum.Tarihte önemli yer etmiş Bismarck'ı merak edenler için bir başyapıt niteliğinde olduğunu düşünüyorum.
Bismarck
BismarckAli Reşad · Ötüken Neşriyat · 201834 okunma
Bilim tarafından aptallaştırılmamış insanlar.
ve sonuç olarak bazı insanların sermaye toplaması gerektiği, diğerlerinin ise bütün hayatları boyunca çalışarak bu sermayeyi arttırmaları ve bir yandan da kendilerini söz verilmiş olan üretim araçlarının toplumsallaştırılmasına hazırlamalarına dair teori; bazı insanlarin, diğerlerine, geçmişe kıyasla daha da fazla acımasız davranmalarına sebep oluyor ve (özellikle bilim tarafından aptallaştırılmamış insanlarda) bazı şüpheler uyandırmaya başlıyor.
Reklam
265 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 28 days
"Çok şükür ki mazlum oldum, zulmeden olmadım!.."
İşte kitabın son sözleri. Bugüne kadar birçok eserini okumuş olduğum ve en kıymet verdiğim yazarlardan biri olan İskender Pala'nın bu defa12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 olmak üzere iki darbe arasında nasıl bir serüvenden geçtiğine, ilk defa kendi hayatından bir kesite tanık oluyorum. Özellikle 2000 yılı ve sonrasında doğan gençler, ve ben de
İki Darbe Arasında
İki Darbe Arasındaİskender Pala · Kapı Yayınları · 20184,825 okunma
Hayatım boyunca tek bir düşünceye saplanıp kalmış, monoman insanların her türü hep dikkatimi çekmiştir, çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir; özellikle dünyaya sırt çevirmiş gibi gözüken bu tür insanlar, özel malzemeleriyle kendilerine karıncalar gibi tuhaf ve gerçekten bir defaya özgü küçük bir dünya modeli inşa ederler.
Her inanç küstahlaştırır; yeni edinildiğinde, kötü içgüdüleri harlandırır; onu paylaşmayanlar, sadece acıma ve horgörüyü hak eden mağlup ve yeteneksizler gibi görünür. Politikadaki, özellikle de dindeki çömezleri gözlemleyiniz; dümenleriyle Tanrı'nın ilgisini çekmeyi başaranların hepsini, din değiştirenleri, Mutlak'ın sonradan görmelerini... Bunların haddini bil- mezliğiyle, iman ve kanaatlerini kaybetmek üzere olanların tevazuunu ve görgülülüğünü karşılaştırın...
Daimi mutluluk sürdürülebilir midir,
Mutluluk üzerine aktör Paul Hörbiger, epeyce iyimser. Diyor ki: "Mutluluk çoğu zaman, boşuna aranan gözlük gibidir. İnsan, burnunda iken bulamaz." Benim yıllardan beri aklımdan geçirdiğimi, Oswald Spengler çok iyi özetliyor: "Sürekli mutluluk bezdiricidir." Gerçekten de özellikle abartılmış mutluluk, şaşkınlığa sürükler. Sürekli mutluluk ise, uyuşukluk yaratır. Ruhsal miskinleşmenin, kanalına giriştir. Aslında sürekli mutluluk da, abartılmış bir ölçüsüzlüktür. Arasıra huzurlu olmak, yalnız huzurlu olabilmek, adam olana yetmelidir.
Sayfa 67 - Mutluluk ArarkenKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.