Fakat - sözümüzü sakınmadan söylersek - en büyük sorun yeni FMH sisteminin ekonomik kalkınmayı zorlaştırmasıdır. Tüm patentlerin % 97’siyle, yayın haklarının ve markaların çok büyük bir kısmı zengin ülkelerin elindeyken, FMH sahiplerinin haklarının güçlendirilmesi gelişmekte olan ülkelerin "bilgiye erişiminin daha pahalılaşması" demektir. Dünya Bankası’nca, TRIPS anlaşmasını izleyen dönemde sadece teknoloji "lisans ödemelerinin gelişmekte olan ülkelere fazladan 45 milyar dolara" malolduğu tahmin edilmektedir, ki bu tutar zengin ülkelerce verilen dış yardımın yaklaşık olarak yansı kadardır (2004-2005 döneminde yılda 93 milyar dolar). Etkinin büyüklüğünü sayısallaştırmanın zorluğuna rağmen, telif haklannın güçlendirilmesi; eğitimi, özellikle de ileri düzeydeki yabancı kitaplara ihtiyaç duyulan yüksek eğitimi daha pahalı hâle getirmiştir.
Sayfa 196 - Epos yayıneviKitabı okudu
Suskunluğa Ne Zaman Başvurmalı? Uzun bir sessizlik arasından rahatsız olmamak özellikle müzakerelerde önemlidir. Gene bir iş mülakatında olduğunuzu ve size ne kadar ücret talep ettiğinizin sorulduğunu var sayın. Hemen, deneme kabilinden “Otuz beş bin dolar olur mu?” derseniz, karşınızdaki pazarlıkla bunu daha aşağı indirmenin mümkün olduğunu anlayacaktır. Susup, size hiçbir cevap vermeden “Şaka mı yapıyorsun?” der gibi kaşlarını yukarı kaldırıp bekleyecektir. Bu tepki karşısında gerileyip zayıf bir sesle, “Burada çalışmayı gerçekten istediğim için otuz bini de kabul edebilirim” demeniz pekâlâ mümkündür. Ya da talebinizi haklı göstermek için, “Eski işyerimde aldığım para da bu kadardı” ya da “Başka firmalarda benzer görevde bulunanlar da bu kadar alıyorlar” türünden şeyler söylemeye başlarsınız. Telaşınız kesinlikle daha azına razı olacağınızın açık bir göstergesi olarak yorumlanacaktır. Bunun yerine, “Otuz beş bin” yanıtını kendinizden emin bir sesle telaffuz eder ve cümlenin sonuna nokta koyarsanız, talebiniz adil bir talep olarak algılanacaktır. Eğer görüşmeci hiçbir şey söylemeyip sizi sınamayı denerse, görünümünüzü muhafaza edin. Deneyimli görüşmeciler, basınç altında suskun kalma yeteneğinin, firmalarına kazandırmada yarar olan güçlü bir karakterin ve olgunluğun göstergesi olduğunu iyi bilirler. Dilini tutmayı bilmek sözlü dövüş sanatının en önemli becerilerinden biridir. Konfüçyüs, “Suskunluk hiçbir zaman ihanet etmeyen gerçek bir dosttur” demişti. Konuşmanın yarardan çok zarar getireceği durumlarda sessiz kalmayı öğrenerek kendinize bir dost daha edinebilirsiniz.
Reklam
Ders alınacak soygun
Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.” Herkes sessizce yatar… Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır.  Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek… Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada... Soyguncu
Dolar basma olanağımız bize inanılmaz bir güç sağlamaktadır. Bu, diğerlerinin yanında, hiçbir zaman ödenmeyecek borçlar vermeye devam edebileceğimiz ve kendimizin de yüksek miktarlarda borca girebileceğimiz anlamına gelir. 2003 yılının başında ABD’nin milli borcu 6 trilyon doları geçmişti ve yıl sonundan önce de 7 trilyon dolara -Amerikan vatandaşı başına kabaca 24 bin dolar- ulaşması bekleniyordu. Bu borcun çoğu Asya ülkelerine, özellikle de, Amerika ve dünya pazarlarına yaptıkları -elektronik eşya, bilgisayar, araba, küçük ev aletleri ve tekstil ürünleri dahil- tüketici malı satışlarından elde ettikleri gelirler ile ABD Hazine senetleri (temelde, borçlanma senetleri) satın alan Japonya ve Çin’e idi.Dünya standart para birimi olarak doları kabul etmeye devam ettiği sürece, bu aşırı borç şirketokrasi için ciddi bir engel oluşturmaz. Ancak, başka bir para birimi gelip de doların yerini almaya kalkacak olursa ve ABD’nin alacaklılarından bazıları (örneğin, Japonya veya Çin) alacaklarını istemeye karar verirse, bu durum radikal olarak değişir. ABD, kendini birdenbire son derece tehlikeli ve nazik bir durumda bulabilir
Sistem yozlaşırsa insanlar da yozlaşır
Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu yaşanır. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır : “Kımıldamayın ! Para devletindir, ama hayatınız sizindir.” Herkes sessizce yere yatar. Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı” dır. Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek. Bu arada banka çalışanlarından bir kadın masanın üzerine yatmıştır. Ama bacakları
İzlanda Krizi İzlanda 2006-2007 yıllarında büyük ölçüde ‘carry trade’ lerle beslenen bir sıcak para krizi yaşadı. Çünkü 2005-2006 döneminde ABD ve Japonya’daki düşük faiz oranları, dünyadaki bir kısım kısa vadeli sıcak paranın İzlanda’nın yüksek getirili devlet tahvillerine yönelmesine neden oldu. Kriz mekanizması şöyle işledi: Spekülatörler ABD
Reklam
443 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.