Özellikle toplumsal değişimlerle saf,sınıf,görüş,inanç değiştirmiş insanların kendi kişiliği içinde bir sadakat merkezi oluşturmak, kendini yeniden yapılandırmak konusunda ne denli zorlandığı,zihin ve us yarılımlarına uğradığı düşünülürse, yalpalamanın sanıldığından da önemli bir toplumsal kimlik niteliği olarak ortaya çıktığı söylenebilir.
Özellikle toplumsal değişimlerle saf, sınıf, görüş, inanç değiştirmiş insanların kendi kişiliği içinde bir sadakat merkezi oluşturmak, kendini yeniden yapılandırmak konusunda ne denli zorlandığı, zihin ve us yarılımlarına uğradığı düşünülürse, yalpalamanın sanıldığından da önemli bir toplumsal kimlik niteliği olarak öne çıktığı söylenebilir.
Doğu Asyalılar için Doğu Asya'nın başarısı özellikle Doğu Asya kültürünün topluluğa yani topluma bireyden daha fazla vurgu yapmasının bir sonucudur. Lee Kuan Yew, "Doğu Asyalıların -Japon, Koreliler, Tayvanlılar, Hong Konglular ve Singapurlular- topluluk değer ve uygulamalarına daha fazla sahip olmaları gelişiş ülkeleri yakalama sürecinde bir değer olmaktadır," demiştir. "Örneğin grup menfaatinin birey menfaatinden daha üstün olduğu biçimindeki Doğu Asya kültürünün değerleri hızla gelişme için gerekli olan toplam grup çabasını desteklemektedir." Malezya başbakanı, "Japonların ve Korelilerin disiplin, sadakat ve dikkatli olmaktan oluşan iş ahlâkı bu ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmelerindeki itici gücü oluşturmuştur. Bu iş ahlâkı grubun ve ülkenin bireyden önemli olduğu biçimindeki felsefeden kaynaklanmıştır" biçiminde bir sav ileri sürmüştür.
Sayfa 151Kitabı okudu
Itaat
"Hitler iktidara gelmeden önce Almanya'dan ayrılan Musevi bir anne babanın çocuğu olan Milgram, 1960'lı yıllarda özellikle de Hitler döneminde Almanların nasıl iktidara uyum gösterdikleri noktasında bir araştırma yapıyor. Ve deneyinde "Nazi Almanyası' nda yaşanan soykırıma aktif olarak katılanlar bu kötülükleri bilerek, isteyerek ve
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
Sokak hayvanlarına, başta belediyeler olmak üzere herkesin sahip çıkması gerekir. Ne yazık ki birçok yerde içler acısı can dostlarımızın halleri. Onların da bizler kadar yaşam hakları var oysa hayatta, fakat o kadar çok zalim insanoğlu var ki yaşamımızda insan demeye el vermiyor yüreğim yaptıkları vicdansızlıklar karşısında. Bir canı beslemek ya
