"Üstümü çıkaracağım, tansiyon aletini yanında tut, fenalaşırsan bakadız hemen. Ama due, tansiyon aletine gerek yok. Sen her bana bakışında fenalaşıyorsun." "Ordan ergen gibi mi duruyorum, Hisar?" "Göreceğiz." "Kapıda olacağım. Duşunu al, bir şey olursa seslen." "Ben beraber alırız sanmıştım. Su soğumuş aslında beraber de ısıtabiliriz." "Sertim ben biraz, yaralısın, daha fazla canını acıtmayacağım. Başka zaman." "Ha başka zaman olacağına inanıyorsun?" "İnanmıyorum. Biliyorum." "Kendinden emin sert adam..." Bakışlarımı bir saniye olsun kndan ayırmadan dudağımın kenarını ısırdım. "Severim, Bronz"
"Ben onunla ölmeyi kabul etmiştim.O bensiz yaşamayı seçti. Hiçbir neden bana bunu affettiremez. Ben o gittiğinden beri başka çiçekler kokladım, o da başkalarına çiçek açtı."
Sayfa 400
Reklam
Bizim evimizde küçük odalara saklanmamıştı kitaplık. Salonumuzun en güzel köşesinde, başka evlerde gözümüzün ışığını alan kristal bardakların durduğu yerde dururdu. Camlı dolabında bardaklar yerine dizi dizi kitapların sıralandığı bu salonda, sehpaların üstünde her zaman açık bir kitap görebilirdiniz.... Bilgisayara onca düşkün Özge bile kitapların büyüsünden kendini kurtaramamıştır.
hiçbir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında, "gönül tahtına O'ndan özge sultan" olmuyor. Değil mi ki her şey O'ndan, gidecek yer yok O'ndan başka. Gelinen yer yok O'ndan başka. İnsan o ki, O'ndan başkasını sevemez sevginin mahiyeti icabı, O'ndan başkasını bilemez bilginin mahiyeti icabı. Işık ki tek kaynaktan dağılır, ışığa yakın olan aydınlık, uzakta kalan karanlıktır. Her şeyin O'ndan olması, ve ışığın tek kaynaktan dağılıyor olması O'ndan başkasının bilinme ve sevilme ihtimalini tümden yok eder.
Sayfa 14
Hayatımız mükemmel değil ama gerçek". İşte bu bizim de hayatımız. Mükemmel olmayan ama gerçek bir hayatımız var. Özeniyoruz başka hayatlara ama özenecek bir şey yok. Mükemmel sandığın her şeyin bir sonu var. İşte öyle."
Sayfa 137Kitabı okudu
"Gittiğim her yol sana çıkıyor.Senden başka kimsem yok mu benim Hazar?"
Reklam
♤"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı." * Fuzuli ○~°♡Bana gönlümdeki ateşten başka hiç kimse yanmaz; Bahar rüzgârından başka kimse kapımı çalmaz.
Mülk gibi söz de, ne senin ne benim. Cümle gibi aşk da ne senin ne benim. Söz de, aşk da, ne benim ne senin. Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya, ağustos göklerinde başımın üzerinde geçen bulut, mayıs gülü, ışıklı nisan yağmuru ne kadar Allah'tansa, mülk gibi söz de ve aşk da O'ndan. “Sen” tahtına yazıcı kimi oturtsa da, beşerî bir sevgili ya da cismanî bir aşk gibi görünen, hiç bir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında, “gönül tahtına O'ndan özge sultan” olmuyor. Değil mi ki her şey O'ndan, gidecek yer yok O'ndan başka. Gelinen yer yok O'ndan başka
"Eğer sesini duyuramıyorsan, bağırmanın başka yollarını bulacaksın."
473 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.