B. Özge

“Her ne kadar aşkın ele avuca sığmaz bir şey, insanı durup dururken hasta eden bir illet olduğu söylenirse de onun da her şey gibi kendine göre nedenleri ve kanunları vardır. Bu kanunlar henüz layıkıyla incelenememiştir. Çünkü aşka düşen bir insanın kendi ruhunda filizlenen bu duyguyu, gözlerini kapayan büyüyü bir bilgin gözüyle seyretmeye vakti yoktur. Kalbinin ne zaman ve nasıl hızla çarpmaya başladığını, nasıl birdenbire kendini feda edebilecek kadar güçlü bir bağla bağlandığını, nasıl kendini unutuo sevgisiyle bir olduğunu, zekâsının nasıl uyuştuğunu ya da alabildiğine inceldiğini, iradesinin, düşüncesinin nasıl esir olduğunu, dizlerinin nasıl titrediğini, ateşinin nasıl yükselip gözlerinin nasıl yaşla dolduğunu göremez...”
Sayfa 480
Reklam
B. Özge tekrar paylaştı.
İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Sayfa 286 - İş Bankası Y.·Kitabı okudu
“Benim aradığım gençlik, güzellik gibi şeyler değildi. Seni dirilteceğimi sanmıştım. Benim için hayata bağlanırsın, diyordum. Ama sen çoktan ölmüşsün. Bu kadar aldanacağımı tahmin etmiyordum, hep umuyor, bekliyordum. Şimdi ise ayakta duramıyorum. Bacaklarım titriyor. Benim yaptıklarımla bir taş bile canlanırdı. Artık hiçbir şey yapmayacağım; adım bile atmayacağım; parka bile gitmeyeceğim. Hepsi boş; sen ölmüşsün.
Sayfa 462
“Ben mutlu insanları bilirim. Nasıl sevdiklerini gördüm. Ruhlarından hayat ve hareket taşar. Onların dinlenmeleri de seninkinden başka türlüdür. Başlarını önlerine eğmezler. Gözleri hep açık durur. Pek uyku da uyumazlar. Hep bir işe koşarlar. Halbuki sen... Hayır sen ne aşkı, ne de beni amaç edinmiş görünüyorsun.”
Sayfa 436
“Ancak dürüst olmayan insanlar kendilerinden istenen şeyi yapmamak için istenmeyen ve yapılmayacak fedakarlıklardan söz ederler.”
Sayfa 435
Reklam
772 öğeden 757 ile 762 arasındakiler gösteriliyor.