Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Özge A.
Özge A.
@ozgeben81
Lisans
15 Haziran
384 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Nitelikli okur çevresine sahip kendisine has üslubuyla benim bayıldığım bir yazar kendisi. Hayatının büyük bölümünü sürgünde, Paris’te sürmek zorunda kalmış. Üstelik gerçek bir enternasyonalist. Latin Amerika’nın siyasal acılarını derinden yaşamış, paylaşmıştır. Öyle ki yazılarında, toplumdaki sıkışmayı, patlamayı okuyucuya birebir hissettirmiştir. Metaforları ustaca kullanması, her bir öykünün adeta bir kişiliğinin olması da onu eşsiz yapıyor. Kitaptaki öykülerden en çok beğendiklerim “Otobüs” ve “Ele Geçirilmiş Ev” oldu.
“Ele Geçirilmiş Evde” sakinlerinin aslında terk etmek zorunda kaldıkları ev Arjantin’i simgeliyor. Yazılarımı güncel gerçeklikle harmanlamak dengeyi kurmak zorundayım diyen bu yazarı tanımanızı isterim. Keyifli okumalar ;)
Fransız hukukçu Alexis de Tocqueville’in kaleme aldığı Amerika’da Demokrasi’nin son bölümü olan Demokratik Zorbalık, Avrupa ve Amerika demokrasisini karşılaştırmakta. Eşitlik, özgürlük kavramlarına bir de Tocqueville’in gözünden bakmak, farklı bir bakış açısıyla değerlendirmek bana iyi gelse de sabit fikirlilerin, siyasi istikrarın özellikle çıkarları doğrultusunda sürmesini isteyeceklerin beğeneceğini sanmıyorum :) Anarşi ya da gizli köleliği beraberinde getiren eşitlik; cahil kalmış uluslarda çok tehlikelidir. Öyle ki iktidarı sevmez ama ondan bir türlü kopamazsınız çünkü egemen olan tüm kuvvetleri elinde toplamış ve size hareket alanı bırakmamıştır
. Hiç yabancı gelmedi değil mi? Keyifli okumalar;)
“Onun da herkes gibi, bir sevda öyküsü olmuştu.” Felicite kendisini askere gitmemek için varlıklı bir kadınla evlenerek terk eden büyük aşkı Theodore’un ardından bir evde çalışmaya başlar. Hayatını çocuklara, hanımına adar. Sevdiklerinin ölümüne tanık olan kadın sessiz, inançlı ve sevgi doludur. Ama bence kitabın adında belirtildiği üzere kendisini saf olarak tanımlayamayız. Bunun kanıtı olarak sf. 16,18,30.. daki bazı cümleleri gösterebiliriz. Kendisi kurnaz değildir ancak çocuklardaki saflığa da sahip değildir. ancak koşulsuz sevmesi kendini adaması insanlarca aptallık olarak değerlendirilmektedir. Peki Flaubert neden böyle bir karakter yaratmış derseniz doğrusu bunun cevabını Madam Bovary’i okuduktan sonra verebilirim. Çünkü bazı kesimler kendisinin Felicite’yi Madam Bovary’e zıt olarak yarattığını söylemektedir. Keyifli okumalar ;)
Okur Takip Önerileri
Andre Gide’in otobiyografisini okuduğunuzda farklı mezheplere mensup ebeveynlerinin arasında sıkışmış ve çoğunlukla katolik ailenin Protestan eğitimiyle yetişmiş annesinin etkisinde kalmıştır. İlerleyen yaşlarında ise kendi dinsel anlayışını oluşturmuştur. Eserlerinde çoğunlukla toplum, ahlak, Tanrı ve kilise gibi konuları işleyen Gide’in Pastoral Senfoni ismi ile hem kır hayatına ait bir senfoniyi hem de papazlıkla ilgili bir senfoniyi kastetmektedir. Yazar bunun dışında Beethoven’ın en önemli eserlerinden biri olan Pastoral Senfoniye’de gönderme yapar.
Kitap, kör bir kızı yanına almak zorunda kalan evli bir papazın kız üzerinden kendi çelişkili dünyasını anlatmasını konu alır. Kitapta en dikkat çekici olan kısım kayıp kuzu betimlemesidir. Sonuç olarak papaz kendinden vazgeçememiş kurtardığı hayatın da sonu olmuştur, cezası ise ömür boyu çarmıhı sırtında taşımaktır.
Kendinizi feda edemeyeceğiniz hiçbir kişinin hayatında çoban olmaya kalkmayınız efendim keyifli okumalar ;)
Alman filozof Schopenhauer’in kötümser olmasına karşın kitabını umulmadık bulan arka kapak yazısına karşın ben hala kitabın acı ve mutsuzluk üzerine yazıldığını düşünüyorum. Acı masturbasyonu yapan, doğu felsefesi özentili, şükürcü bir zihniyetle yazılmış. Bu tamamen kötüdür demiyorum ama hayal sınırlaması var gibi geldi bana. Tamam insanın mutluluğu içten gelir, özneldir. Sağlık her şeydir ve dış kaynaklarla gelen mutluluğun ömrü kısadır bunda hemfikiriz. Ancak bu denli kader yüklü arabesk kokulu bir kitap olması ben irrite etti. Dünya kötüdür, kötülük her yerdedir yaklaşımı bana göre değil, her şeyin bir çözümü vardır ve insanlık kurtulabilir inancımı sürdüremezsem yaşayamam. Keyifli okumalar :)
