Aklım çok yitti Gencliğin o zifiri karanlıklarında Bir piç gibi satıldı Düşüncelerim Ve özgün kalmak isterken Şimdi bir özgürüm Yalnızlığa denk Bağırışım fısıltılaştı Ey ürpertisi damarların Ve babam sessiz bir kişi Ansızın feryat basan Annem o kuşkulu kadın
Kardeşler bugün içe dönük hiç etliye sütlüye karışmayan bastırılmış insanlara bir bakın hamile karısını döven çocuğunu döven köpeğe tecavüz edenler hep bunlardan çıkıyor siz hiç dışa dönük üreten kendi özgün fikirleri söyleyen insanların böyle yaptığına tanık olmazsınız
Reklam
Bir yazım vardı, yaklaşık 3 sene evvel yazdığım. Altından ismim silinip o kadar kişiye atfedildi ki, artık "anonim" bir hale geldi. Gelsin gelmesine de, neredeyse kırpa kırpa çeyreğini bırakmışlar. Bari bunu yapmasaydınız diyerek yazımın orjinal halini yıllar sonra sizinle paylaşayım. Beynimiz de bir algı var "sapık" dendiği
Ülkemizde özgür basın yok !
Niye şaşıralım ki? Etrafınıza bir bakın; milyonlarca, milyarlarca değişik türden, her biri özgün yaşam formu oluşturan ‘canlı varlıklarla’ birlikte yaşıyoruz. Ve özgün yaşam formu oluşturan her canlı varlık varlığını, kendi özelliklerini yitirmeme temel güdüsüyle ‘canlılığını’ koruyarak ve üreyerek sürdürüyor. Her tür bitki; koparılıyor, sararıp
‘Atatürk düşmanı bir babanın oğluyum!' Maalesef babam (Allah rahmet etsin) ve çevresi Atatürk düşmanıydı. Ben büyük önder Atatürk’e ilişkin akıl almaz sığ ve adi hikayeler dinleyerek büyüdüm. On iki yaşımdan itibaren de Atatürk’e karşı yapılan bu haksızlıkla mücadele ettim. Burası çok ilginç değil mi? Böylesine yoğun Atatürk düşmanlığına rağmen
Reklam
433 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.