Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
·
Puan vermedi
Aynı gökyüzünün hatta aynı çatının altında birbirimizden haberimiz olmadan yaşıyoruz çoğu zaman, yanımızdan geçip giden insanların gözlerinde çaresizlik mi var yalnızlık mı var bilmiyoruz?
Sanki aynı zamanın farklı boyutlarını yaşar gibi…
Bugün sizler tam da böyle bir kitapla geldim.
Kader Otel
İstanbul da bir otel düşünün her odasın da farklı bir yaşam farklı bir dünya… Birbirinden farklı insanlar nasıl olur da tek bir resmin parçası olabilir sorusunun cevabı bence tam da bu kitabın satırların da gizli…
Lise zamanlarımdan bu yana takip ettiğim Özgür Gümüşsoy usta kalemini bu kez de öykü yazmak için kullanmış. Ben de lafı çok uzatmadan kitabın içinden minik bir alıntıyla yazımı sonlandırıyorum.
Sevgiyle Kalın…
tatlicadininkitapligi.com
Bu kitap için sadece bir şiir kitabı diyemem. Bu kitap büyük bir sihirbazlık gösterisi. Kelimelerin geldikleri ve gittikleri güzergahları tahmin etmek çok zor. Yazarın kalemi sihirli. Kitabın her sayfasında duyduğu hazzı tekrar tekrar yaşamak istiyor insan. Ve işin güzel tarafı bu kitap hiç bitmiyor. Her seferinde bu kadar güzel gelebilir herhangi bir şiir. Alıntı ile bitirmek istiyorum ama seçemiyorum, hangi cümleyi hangi dizeyi yazsam diğerine haksızlık olacak.
Yazarın ilk kitabı ve onu tanıdığım ilk kitap. Mutluyum hayatıma girdiği için.
Tesadüflerin buluştuğu otel...
Yazarın ilk romanı... Akıcı bir dil ve merakla okunacak olaylar örgüsüyle merakla okunacak türden...
Her odada ayrı ayrı insan öyküleri anlatılan bu romanda ülkenin her kesimden bir karakter işlenmiş olması güzel bir mozaik oluşturmuş. Her biri tek başına roman olabilecek potansiyele sahip bu odalar(öyküler) aynı mekanın ve aynı zamanın koridorlarında biraraya gelmiş. Mukadder Hanım'ın ve kedisinin misafirperverliğiyle, otelin acı bir olaya dayanan öyküsü de kitaba farklı ve hüzünlü bir hava katmış.
Kitabı beğendiğimi ve yazarın öykü ve romanda da başarılı olduğunu eklemek istiyorum. Şiirleriyle tanıdığımız Özgür Gümüşsoy, umarım öykü-roman tarzında da yazmaya devam eder.
Harika bir yazar harika bir eser. Yek, Dü, Se, Cehar, Penç, Şeş olmak üzere kitap 6 bölümden oluşmakta. Her bölüme zardaki sayıların Farsça isimleri verilmiş. Yazarın deneme, şiir, mektup gibi karışık tarzda yazdığı bu eserin yeraltı edebiyatı üslubunda olduğu söylenebilir. Öyle ki bu yeraltı edebiyatı tarzı Küçük İskender'de olduğu gibi çok sert değildir. Daha ağır başlıdır. İçinde ki cümlelerde kendinizi bulacaksınız.
Kaos
Başladığım da saat 00.00 sularıydı kitap bitti 02.22 de...
Bölüm bölüm ilerleyen deneme ve şiir arasında yazılan eser de betimlemelere bittim. Bazı yerleri tamam itiraf ediyorum bir cok yeri, bir çok kez okudum.
Üçüncü sayfa hikayelere hayatlara ve haberlere ilgisi olan yazarın, hayatını manşetlerde görmek isterim.
Bana kalırsa bir çok usta, yani kendine usta ve popüler yazar olarak tanınan kişilerden çok daha mükemmel bir kalemi var.
Öyle ki ben okumaktan bir kaç kere arka arkaya okumaktan, bölümleri alıntı yapmayı es geçtim.
Yazarın kalemine sağlık ne diyeyim ki.
Soluksuz okuyacağınıza garanti verebilirim
İyi okumalar
İnceldiği Yerden Kopsun Kıyamet
Yazar aşk acısını melonkolik ifadeler kullanarak yazmış kitabını.Kitabın yazım tarzı betimleme ve metafor ağırlıklı buda okurken beni yordu açıkcası.Okuduğum yorumlarda yazarın tarzının bu şekilde olduğu yazıyordu. Normalde bu tarz melankolik kitaplar okumam.Bu kitapta bana göre değildi.
Bookstagramlardan bloogerlardan rica ediyorum.Kitap yorumlarında yanıltıcı olmayalım.Bazı kitaplar herkese hitap etmeyebilir siz beğenebilirsiniz ama tam puan verip herkese tavsiye ettiğinizde okuyucu güvenip alır.Benim başıma bir kez geldi.Maalesef konudan pek bahsedilmeyip çok beğendim mutlaka alıp okuyun gibi ifadeler kullanıyorlar.Özellikle yazarın duygularını anlattığı iç döküm tarzı kitaplar herkese hitap etmeyebilir.
Bendeki 3. baskı bir kitap. Devrik tanı sevenler için nokta atışı bir eser, tam benlik kisvesin de diyeceğim kendi adıma. "...Ne diyordum ben sahi? Doğru ya ! (Ni)sana varma çabamı anlatıyordum kelebek kılığında. Etrafımdaki ipek_ten örgüleri aşarak baharı müjdeleyecektim. Bak yine kozam paramparça...." uç nokta da tiradlarım!
Yek, Dü, Se, Cehar, Penç, Şeş...
Kitap 6 bölümden oluşuyor. Her bölüme zardaki sayıların Farsça isimleri verilmiş. Ben en çok 3.bölümü yani gökten düşen üç mektubu sevdim.
Yazarın deneme, şiir, mektup ve serbest yazılarının derlendiği bu kitabını da yıllar önce okumuştum. Hala zaman zaman sevdiğim bazı şiirleri açıp tekrar okuyorum.
Bazı kitapların vakti yoktur ne de olsa...
Aşk ve zaman ikilemi
Yazarın basılan ikinci kitabı... Aşk ve zaman temalarını çok iyi bir şekilde harmanladığı yazı ve şiirsel metinlerini içeren kitap... 'Şiirsel metin' tanımlamasını Haydar Ergülen yapmış bu kitaptaki yazılar için... Ayrıca Yılmaz Odabaşı ve Akgün Akova da arka kapakta yazarı epey öven yorumlar yapmışlar. Birçoğuna katılmak ile birlikte Odabaşı'nın öngördüğü ileride çağın en okunan şairlerinden biri olacağı kısmının gerçekleşmesine henüz çok var gibi. Çünkü yazar hala pek tanınmıyor.
Kitaplarının arasında en bilineni olan Bana Bir'aşk Zaman Ver benim için de özel bir yerde... Zaten çıktığı dönem birçok aşk için de bu kitap bir başlangıç noktası gibi olmuştu.
Yazarın hayata, zamana ve aşka dair tespitlerine yer verdiği bu eserini onunla tanışmak için ilk adım kabul edebilirsiniz. Bazı yazarlara doğru kitabıyla başlamak anahtardır.
Şiire yeni bir pencere
Yazarın basılan ilk kitabı... Ve türüne şiir diyebileceğimiz tek kitabı, İçimdeki 'Sen' Kırıntıları... Çünkü sonraki dört kitabında deneme ve şiirsel metinler halinde kendine özgü bir tarz yaratıyor.
Bu kitabındaki şiirler yazarın dili en sert olan ve imgesel açıdan da en güçlü kitabı bana göre. Kaleminin mahareti en çok bu kitabında belli ediyor kendini o nedenle. Yeraltı edebiyatı ve lirik türünde bazen de gündeme dair eleştirel göndermeler içeren şiirlerini sevdim. Yıllardır da açıp açıp tekrar okurum.
Bazen öyle anlar olur ki böyle deriz ve böyle dediğimiz zaman dilimine kadar düşünüp tartıp kafamızda kaç senaryo kurup kaç kişiyi öldürüp bir kişi kaç kez seviyoruz işte bu kitapta öyle bir kitaptı...
Sözcükler üzerine düşünülüp çoğu kez tekrar yazılmış özlemler hem kavuşulmuş hem yarım öyle bir tat vardı kitaptı....
Gelelim #alıntılar bölümüne
¶Polisler eşgalimi sormuyor krizantemlere.
¶Sen yine, geçici olarak kullanım dışısın. Hadi gel de yer bul kolaysa, içimin kalabalığında....
¶Sesi defne yaprağının düşüşü misalidir kulaklarınızda
¶Aşkın bir iklimi var, bol yağış alan... Yazın ılıman, yazdıkların ılıman ama ıslanıyorsun. Meteorolojinin uyarılarına aldırış etmeden..