Tanrı yoksa ben Tanrıyım.
Tanrı varsa, bütün irade onun elinde demektir ve ben de bu iradeye boyun eğmek zorundayım. Ama yoksa, her şey benim elimde demektir ve ben de özgür irademi ortaya koymak zorundayım.
RUH TOZU
Bilincin görünmek için özel olarak doğal seçilim tarafından tasarlanmış fiziksel bir süreçtir. Bilinçsiz bir yaratığın dünyada büyüsü bozulur ve onunla olan ilişkileri çok daha sığ olur. Bilinç ve uykuda askıya alınması ve yeniden canlanması üzerine sağduyu yansıması ve rüya görmek, buna inanmak için nedenler sağlar. Böylece, içinde bizi
Size farklı ve çok özel bir romandan bahsedeceğim. İnternetten kolayca erişileceği için konusunu, kişilerini anlatmak istemiyorum. Daha çok bıraktığı izler ve yarattığı soru işaretleriyle ilerleyeceğim.
Her şey bir tesadüf mü? Tüm varoluş, minik bir ihtimalin gerçekleşmesi sonucunda mı oluştu? O kadar da biricik değil miyiz yoksa, yaratılan her şey insan için değil mi? Kitabın istediği temel şey belki, sorgulamak. Bu yüzden şöyle diyor: “Düşünsünler istedim sadece, biraz düşünsünler. Gerçekten inanmak istiyorlarsa, önce sorgulasınlar istedim.” Tam da bu sebeple yazarın değindiği konular, onun düşünceleri, kendi inançlarımızla birlikte bir düşünce cengine çıkıyor. Kazanan ya da kaybeden yok. Önemli de değil zaten. Önemli olan tek şey düşünmek. Ve bunu da felsefe, fizik, tıp, metafizik dalları ile ölüm-yaşam, zaman, hiçlik, varlık, kavramlarıyla yaptırıyor yazar.
Geçmişte yazılmış ve gelecekte yazılacak tüm kitapların olduğu bir kütüphaneye girip kapıyı sürekli açık olmasını engelleyemeden kilitliyoruz. Açlık ile yazarların zihnine hücum ederken, bilginin özgürlük mü tutsaklık mı olduğu ikilemine düşüyoruz bu sefer de. Sahi, bilgi özgürlük getiriyor mu? Yoksa bu konuda cahilliğin birkaç adım gerisinde mi kalıyor?
Peki ya özgür irade? Belki de özgür iradeye sahip olduğunu düşünen ama yazılanları oynayan kuklalardan başkası değiliz.
Bir kardiyoloji doktoru olan Gültekin Karakuş tarafından yazılan Algı Kalesi özellikle sonu ile beni mest etti.
Kim bilir belki yazdığım bu satırlarla birlikte tüm hissettiklerim de benim farkında olmadan canlandırdığım bir senaryodan, bir yanılsamadan başka bir şey değildir.
Algı KalesiGültekin Karakuş · h2o Kitap · 2012401 okunma
"Yaşamakla yaşamamak arasında bir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan." Dostoyevski'nin gerçek bir olaydan sonra 1870 yılında kaleme almaya başladığı siyasi romanıdır. Orhan Pamuk kitap hakkında