Özgür Köktürk
Özgür Köktürk
@ozgurkokturk
Düşbozuğu Kelimeler ve Ütopya kitaplarının yazarı...
1 May
1070 reader point
Joined on November 2018
Okuma Hedefleri
"Yasa" nedir? Ya "yasak"? Sadece bir harf neleri değiştiriyor değil mi? Aslında yasa ve yasak birbiriyle öylesine iç içe geçmiş durumda ki ayırdına varamıyoruz çoğu zaman. Yazar Selim Tunçbilek'in "Davet" isimli romanını okurken ilk aklıma gelen düşünceler bunlar oldu.
Kitabın genelinde Kafka'nın Dava romanındaki Joseph K.'ya göndermeler var fakat Kafka'nın o puslu, soğuk, ağır ve kasvetli romanına inat hep iyimserliğe, geleceğe olan umuda, yaşananlar ne kadar acı olursa olsun yazılan yazgıya samimi bir teslimiyet hâkim Davet'te.
Özellikle tasvirleri çok beğendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Ve kitabın genelinde yazarın iç dünyasında, yazar ile birlikte ve karşılıklı sohbet ediyormuşcasına akıyor sayfalar birbiri ardına. Yasaların ve yasakların adliye koridorlarından çıkıp, yüreklerde ve bilinçlerde kilit altında tutulması gerek diye sesleniyor vicdanlarımıza yazar bu güzel eserinde.
Kafka'nın son yapıtı olan Şato, ağır ve kasvetli havasıyla Dava'da olduğu gibi yazarın ruh hâlini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir dünya edebiyatında. Kitabın geneline hâkim olan ağırlık, son bölümlere doğru biraz bulutlarını kaldırsa da sürekli tekrarlarla kısır döngüye girdiğinizi hissediyorsunuz. Fakat tüm bunların yazar tarafından bilinçli bir şekilde yapıldığını ve aslında kısır döngü dediğimiz gel-gitlerin tamamen kurgunun parçası olduğunu daha sonra fark ediyorsunuz. Kitabın en üzücü yanı yazarın eserini tamamlayamadan bu dünyaya veda etmesi. Aradan 100 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen yine de bir hüzün çöküyor ister istemez. Ve merak ediyorsunuz Hancının eşinin elbise merakının nereye bağlanacağını... Kitabın konusu hakkında çok fazla detaya girmek istemiyorum ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, kahramanımız K.'nın kendini kadastrocu olarak tanıttığı köyde bürokrasi, vurdumduymazlık, sistem ve yönetim ile verdiği mücadele anlatılmaktadır. Kafka'nın zor okunan, buna rağmen unutamayacağınız ve iyi ki okudum diyeceğiniz romanı "Şato", kitaplığınızın en güzel raflarında yerini gururla alacaktır.
Televizyon ve radyodaki tasavvuf sohbetleriyle tanıdığımız Cemalnur Sargut'un, yine bu sohbetlerden derlenmiş karşılıklı soru-cevap şeklinde yayımlanan bu eserinde özellikle Tevhid ve Vahdet-i vücud konuları üzerinde duruluyor. Mevlana ve Kenan Rıfai'nin etkilerinin yoğun olarak gözlemlendiği kitap; Tasavvuf, Edep, Kaza-Kader, Tevhid, Namaz ve Hac ve Kurban başlıkları altında altı bölümden oluşuyor. Kitap içinde yoğun olarak hissedilen En-el Hak felsefesi okuru kendi benliğinde bir yolculuğa sevk ediyor. Hallac-ı Mansur'un fikirleri, Mevlana'nın kıssaları ve Kenan Rıfai'nin sözleriyle zenginleştirilmiş sıkılmadan okunabilecek bir sohbet kitabı "Dinle".
Reader Follow Recommendations
Ernest Hemingway, ihtiyar bir balıkçının yalnızlık, yaşlılık, deniz ve kılıçbalığı ile olan yorucu savaşını anlattığı bu kısa, yalın ve bir o kadar güzel öyküsünde okuru uzak denizlerde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Kitabı okurken ihtiyar balıkçıya hem yoldaş oluyor, hem kendi kendine konuşmalarına, yakaladığı kılıçbalığı ile olan mücadelesine, köpekbalıklarının cirit attığı engin sulardaki çaresizliğine, cesaretine ve maceraperestliğine hayranlıkla tanık oluyorsunuz. Kitabın ilk sayfalarında kahramanımıza arkadaşlık eden küçük çocuğun da sahneyi terk etmesiyle birlikte hikâye tamamen balıkçının üzerine odaklanıyor. Bir gün içinde sıkılmadan bitirilebilecek, sade ve gereksiz uzatmalardan arındırılmış, okuması zevkli bir eser "Yaşlı Adam ve Deniz".
Bazı eserler, karakterler vardır. Roman karakteri olduğunu unutturup, ete kemiğe bürünerek çıkarlar karşınıza tüm gerçek suretleriyle. Anna Karenina, Emma Bovary, Raskolnikov, Jan Valjean böyledir. Oblomov da kendisiyle tanışmadan önce varlığını bilmediğiniz, fakat dünyanıza girdikten sonra asla unutamayacağınız bu ölümsüz şahsiyetler arasında
