1917 yılında gösterime giren göçmen (The Immigrant) adlı filmi dönemin toplumsal sorunlarıyla ilgili ilk Chaplin filmi oldu. Filmde Amerika'ya göç eden yoksulların sorunlarına değiniyordu. Bir bakıma oto biyografik bir yanı vardı. Oda Avrupa'dan Amerika'ya göç etmişti. Bu film için 120.000 uzunluğunda film çekilmişti. Charlie ile asistanları, gerekli olan 540 metreyi kesebilmek için, dört gün dört gece uğraştılar. Aynı filmi 50 kez seyredip ancak ondan sonra nereden kesileceğine karar verebiliyorlardı.
Sevilen karakteri Serseri'ye bu filminde de baş kadın oyuncu olarak Edna eşlik etti. Göçmenleri boğuştukları zorlukların içerisinde yaşanan komik bir aşk hikayesini anlatıyor. Filmi unutulmaz kılan bazı sahneleri vardı. Bunlardan en çarpıcı olanı, geminin güvertesinde sıkış tepiş oturan yorgun ve bitkin insanların Özgürlük Anıtı'nı gördüğü andır. Ekranda anıtın önünde ''Özgürlükler Ülkesine Varış'' yazar. İnsanların heyecanla ayağa kalkıp birbirlerine mutlulukla baktığı sırada göçmen bürosundan bir yetkili halat yardımıyla onları bir köşede birbirine bağlar. Charlie bize ilk dersini verir. Özgürlükler ülkesi anlaşıldığı kadar özgür değildir.
Sayfa 89 - DESTEK YAYINLARIKitabı okudu
DALGALI HAYATIM
Ayrılırken o denizden, bir dalga ilerledi hepsinin arasından. Narin ve hafifti. Yüzen elbisesini tutan diğerlerinin haykırışlarına rağmen, kolumu yakaladı ve benimle beraber sıçramaktaydı. O’na hiç bir şey söylemek istemedim, çünkü O’nu arkadaşları arasında utandırmak, bana acı veriyordu. Koca dalgaların hiddetli bakışı, kıpırtısız bırakıyordu
