“Acı hakikatleri söyleyen bir öğretmen, rağbet görmeyen bir kâhin,” kendini böyle tanımlıyor Nietzsche. Fikirlerinin bulunduğu çağın üstünde olduğunu ve kendi ölümünden sonra değerleneceğini, geleneksel değerlerin ve evlilik gibi kurumların basit olduğunu insanı aciz duruma düşürdüğünü, ümidin kötülüklerin en kötüsü olduğunu savunuyor. İncelemeye
☞ II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından gelen 1945–1960 döneminde tüm dünyada
siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir dengesizlik ve karmaşa hakimdir.
☞ Bu dönemde Türkiye, savaşın dışında kalmayı başarmış olsa da II. Dünya Savaşı'nın olumsuz etkileri sosyal, ekonomik ve siyasal hayata yansımış. Türkiye'nin takip ettiği temel politika savaşı
*İncelemenin paragrafları sırayla kitabın bakış açısıyla(ikincil bakış açısı) ve kitap hakkında bilgi sırasıyla yazılmıştır. Araya kendi okuma anlayışımdan yüzeysel bilgiler de ekledim. Bazı geçişlerdeki hızı, farklı zaman kiplerini, hataları kitabın anlatımına uysun diye bilinçli olarak ben ayarladım. İki farklı formatta paragraf formları olduğu
Eğer yaşamın anlamı kuşkulu hale gelmişse, insanın başkalarıyla ve kendisiyle olan ilişkisi güven yaratmıyorsa, kişinin kuşkularını susturmanın araçlarından biri üne kavuşmaktır.
Bencillik, kendini sevmeyle değil, tam tersi ile aynı anlama gelir. Bencillik, oburluğun bir türüdür. Bütün oburlar gibi bu da “doymakbilmezsizlik” niteliği içerir, bunun sonucu olarak da hiçbir zaman gerçek bir doyuma ulaşmak söz konusu olmaz. Oburluk, kişiyi, hiçbir zaman doyuma ulaşmaksızın bir gereksinimi doyurmak üzere sonu gelmez çabalar içinde tüketen dipsiz bir kuyudur.
Kendi bireysel benliğinden vazgeçen ve bir robot haline gelen kişi, çevresindeki milyonlarca diğer robotla aynı olur ve artık kendini yalnız hissetmez, kaygı duymaz. Ama ödediği bedel yüksektir; benliğini yitirmiştir.
Yazar özgürlük kavramını analitik olarak incelerken özgürlüğü farklı boyutlarla ele almış, aktörün ruhsal yapısı ve iç dinamiklerinden hareketle aktörün psikolojik tutumlarının topluma yansıyan yönünü değerlendirmiştir.
“ Özgürlük" ancak ve ancak çağdaş insanın kişilik yapısının bütünüyle çözümlenmesi temel alındığında tam anlamıyla