...kendini beğenmiş buluyorum. Bu özgüvenin bir karşılığı olsa bir şey demeyeceğim de. Yok. Karşılıksız benlik. Özgüven enflasyonu. Cehl-i mürekkep diye bir tabir varmış eskiden. Cahil olduğunun farkında olmayan cahil. Cahil kare.
Sayfa 82Kitabı okudu
Hüseyinleşiyordum. Aklı Batı'da, kalbi Doğu'da yaşama şizofrenisinin parçaladığı ruhların bunalımını, özgüven eksikliğini, yabancı sözcüklerle yabancı tüketim mallarıyla örtmeye çalıştıkları tedirgin kişiliklerini, olduğundan farklı görünme çabalarını sanki gözlerim birdenbire açılmışçasına göstermişti Hüseyin bana.
Sayfa 138Kitabı okuyor
Bu hayatta yapılacak derslerden önce başarılması gereken bazı konular var: Bunlardan biri de özgüven. Her çiçeğin bakımı, ihtiyaçları farklıdır. Aslına hepsi çiçektir ama her biri farklıdır işte.
Çocuklar da çiçeklere benzerler. Bir çocuğun ihtiyacı özgüvense ona ne kadar ders anlatırsanız anlatın, anlamaz.
Önce çocuğun birincil ihtiyacını karşılamamız gerek. Gerisi en kolayı...
Sayfa 71Kitabı okuyor
Çocuğun başını okşamak bizim için bir eylemken çocuk için birçok anlam barındırır: Özgüven, sevgi, mutluluk, aidiyet ve sayamayacağımız onca duygu...
Sayfa 68Kitabı okuyor
"Özgüven eksikliği" doğru bir ifade değildir. Sadece keşfi yapılmamıştır.
Özgüven saklı bir cevherdir
"Özgüven", kişinin kendisi ve yetenekleri hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olması ve kendisini iyi hissetmesi anlamına gelir.
Okuyanı el üstünde tutmak yerine cahile cesaret veren bir düzen kuruyorlar. "Okudunda ne oldu" ya da "Bak şunun çocuğu okumadı şunu yaptı hayatı senden daha iyi" lafını duymayan kalmadı. Cehalete ve cahile özgüven verenleri ve nedenini biliyoruz. Düşünen, sorgulayan istemiyorlar.
Özgüven; kendi yetenek ve algılarınıza aşırı değer biçmemektir.
Sayfa 30Kitabı okuyor
...gerçek özgüven; başarının, beraberinde size verdiği bir armağan gibi.
Sayfa 29Kitabı okuyor
"Muhammed serüvenine özgür, cesur, akıllı, aydın, hedefleri olan bir kadınla, Hatice ile başladı. Onun sayesinde özgüven kazanıp kendisinin peygamber olduğuna inandı. Kaybolduğunda onu Hatice buldu. İntihardan onu Hatice kurtardı, elinden tutup yürü, dedi. Peygamberliğini bir anlamda Hatice’nin desteğine borçluydu ancak aynı Muhammed serüveninin sonunda mescidin yanındaki hücrelere kapadığı, hücrelere kapatmakla kalmayıp onları örtülerle örttüğü, ancak kapalı kapıların arkasından zorunlu hallerde konuşmalarına izin verdiği, daha da önemlisi müminlerin anneleri ilan ettiği için gencecik yaşta evlenmemeye mahkûm ettiği kadınlar bıraktı. Nerede Hatice nerede o dul eşleri..."
e-bookKitabı okuyor
Kadınların işi de zor. Sürekli güzel olmak zorunda hissediyorsun. Aynalar ve camlar senin en büyük kontrol mekanizman oluyor. Güzel oluyorsun bu sefer anlamsız ilgilerin hedefi oluyorsun. Ama yine de güzel olmayı istemekten vazgeçmiyorsun. Bir taraftan ilgi sana özgüven veriyor bir taraftan bu durumu koruma endişesine giriyorsun. Diğer taraftan güzel olmayan kadınlar hep bir öfke ve hınç içerisinde ya depresyona giriyorlar ya da saldırgan entrikalar planlıyolar.
Bazı kayıplarımız, bizden başka şeyler de alır götürür. Terk edilince umudunun bir kısmı da yiter mesela. Mağlubiyet; özgüven ve azimden pay kapar.
