"Kendimi ancak kendime mesafe alarak arayabilir ve ola ki bulabilirim. Kendi'nin nihai özgürleşmesi, kendi'nden bir ilk özgürleşme ile mümkün..."
"Bırak dünya orada kalsın. İşvesiyle, iğvasıyla. Bırak seni çağırsın gönül çelen kokularıyla, aşüfte gibi sokulmak için koynuna. Bırak onu işveyle debelensin orada! Dünya cam kadar yakın sana, yine de uzakta ama."
Reklam
Özne mutlak anlamda hiç de kendiyle özdeş (kendiyle kaim) değildir, ama doğrusu bir başka özneyle özde eştir. İşte bu özde eşliktir ki özneler arası ünsiyeti peyda eder -bu en yalın anlamıyla s(ev)gidir. Bu, söz gelimi eşimle aynı evi paylaşmamdır, aynı evi, aynı rahmi, aynı karnı... Eş'liği dar anlamda almamak lazım. Öznenin özneyle bitişikliği, komşuluğu, kardeşliği (karın-daşlığı), kısacası eşliği söz konusudur. Özdeşlik değil, öz-de-eş-lik kısacası..."
"Değil mi ki ancak Hak'tır kaim binnefsihi, demek ki özne ötekiyle ünsiyeti içre/ötekiyle ünsiyeti sayesinde kaimdir. Bu özne, şu özne ile öz-de-eş'tir. Dolayısıyla bir öznenin yalıtık özdeşliği değil ama bir başkasıyla öz-de-eş-liği ona kimliğini veren onu o kılan..."
"Değil mi ki öz özler ötekini, ötekine kaynar kanı, yalıtıklık sürgünüdür özün, öznenin. Öz kanar çünkü kendibeslek değil. Öz başkayı öz-leyerek kend'olur. Sosyallik içre ötekidir özün özlediği. O ancak ötekiyle hemhâlliği içre kendisidir.
Bir çift olarak olmak ve ölmek, kevn ü fesat âleminde birbirlerine eşlik ederler, biri diğerinin mütemmim cüzü olarak hilkatın çatallı düzenine aittirler.
Reklam
403 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.