İpsiz sapsız bir yaşamdı benimkisi
İpsiz sapsızların elinde yoğrulmuş
İyi birisin nidalarında
Çirkinlikler içerisinde kaldım anne
Huzursuzluk yaşamın adı oldu
Tadı tuzu olmayan bir yemekti artık yaşam
Çocukluğumdaki yumurtanın kokusunu değil
Kahkahaların bitmediği sokakları özledim anne
Tunebuni
Hangi duyguları yaşadığımı bilmiyorsun dedi, çünkü anlatmadı. Hep sen kötü hissediyorsun dedi, çünkü ben anlattım. Güzel bir savaş da verdi, veriyor ve bu değerini daha da artırdı. Son sözlerin ardından refakatçi koltuğu tanıdık bir manzarayla karşılaşmış olmalı. Kalakalıyor insan. O an hissettiğim şey donukluk. Aklıma gelense kıyamet günü insanların birbiriyle dünyada geçirdikleri süreyi tartıştıklarından bahsedildiği ve Allah'ın 'aralarında en akıllıları, biz dünyada bir gün kaldık dediler.' sözleri.
Özenle bakıldığı zaman insanın imanını artıran bir kadın...
İnilen kantinde fiyat listesinin sonuna iliştirilen kefen setinin dokuz yüz lira olması. Enflasyondan o da etkilenmiş olmalı. Bahçede kıvırcık saçlı bir kadının arabasını yola sokmaya çalışması. Ayakların evde bakım tabelasını görünce gitmeye yeltenmesi. Yandaki hastanın yatak ihtiyacı sebebiyle sevkinin istenmesi gelip geçiciliğin kasvetli bir örneği.
Hayranlığım mı baskın sevgim mi saygım mı merhametim mi kestiremiyorum. Beni anlayabilecek, dinlemesini istediğim tek kişi de yoksa burada sessizce çırpınmamı da mazur görecek.
Merhameti, yavrusu kolunu ısırdığında çıkardığı çığlıkta saklıdır. Sevgisi, hazırladığı kargo paketinde gizlidir. Saygısı, benden duyup öğrendiği bilgilerdeki özeninde himayedir. Hayranlığı, onu anlama yetimdedir.
Bulaşma, bakma, uzak dur. Belki de cesur olan sensindir. Ben buna cesaret edemezdim, etmem de. Yüreği güzel, sevgisi güzel, kendi de - idare eder - güzel kadın. Elimde kelimeler vardı, onlarla özledim seni. Alabildiğine köpeğim...
Kalbim sus artık sus,
Düşmanım gibi yakamdasın,
Ama niyeyse dost...
Kalbim canıma okudun,
Yeter ki sus...
Bana düşman mısın yoksa en aziz dost mu?
Bir şeye inat ettim mi durmuyorsun adam akıllı.
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
...
youtu.be/pI2uRWrJojc?si=...
Sonra işte çok özledim. Özlemekten kalbim ağrıdı.
Kavuşamayacağınızı bildiğiniz özlemekler çok çirkin ve silahlı. İnsanın doğrudan canına nişan alıyor.
Bu gece yine seni özledim. Eski mesajlarimizi okudum biraz. Aktifligine baktim, benimle konusunca hep en geç 00.00 da uyuyan beyefendi okul olduguna rağmen gece 1 lere kadar kaliyor.
Biraz iç çektim düşündüm biraz gözlerim dolmadı değil. Bu aralar okulda çok düşünüyorum seni. Unutmak için video izliyorum kadının biri ağlayarak senin ismini söylüyor sonumuz böyle mi olacak diyorum acaba? Sen gerçekten çok pisliksin. Düşüncesizsin. Seninle konuşmak için çaba sarf ederken sen kestirip atiyorsun. Gerçekten bana karşı vicdansızsın. Kötüsün. İğrenç davraniyorsun. Sen seni süründürecek olan bir kıza ait olacaksın emin ol isteyen her kız da becerebilir. Ben hep kaybetme korkumdan senden gidemedim. Eksik yarımı sende bulmuştum gözlerine bakınca azıcık benden görmüştüm. Zaman geçiyor biraz uykum var hâlâ seni çok özlüyorum gözlerim çok ağrıyor ve odam çok karanlık. Umarım bi gün pişman olursun. Yorgunum ve bunda payın büyük. Haklı mıydın bilmiyorum yaşadıklarından sonra elin kızının derdini çekmek yük olabilir evet de bu senin bir anda kendini çekmen soğuman yok işine gelince konuşman anlamına gelmiyor. Bide şey derdini çekmek dedim de benim seni çok sevmem dert mi sana?
Seni çok özledim
Seni çok özlüyorum