Sonra gittin.
Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi.
Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı.
Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı.
Söz dedim, söz verdim.
Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim.
Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım.
Söz dedim, söz verdim.
Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim.
Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım.
Söz dedim, söz verdim.
Ruhumu gömdüğüm yer hala belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
Iç yolculuğuma dönmeliyim biraz da...
Gerçek dünya yeterince ürkütücü,gergin,acımasız,duyarsız ve güvensiz.
Koca bir denizin ortasında küreksiz bir kayıkla karayı bulmayı çabalamak kadar yorucu ve yıpratıcı bu.Içime sığamayan iç sesim huzursuzca sesleniyor bana ;Hey ,sana söylüyorum.kulak ver artık bana.Neden insanları tanımadan onlara payeler