Ey ruhum, her güneşi senin üzerine akıttım ve her geceyi ve her suskunluğu ve her özlemi: –şimdi içimde bir asma gibi dallanıp budaklanmaktasın. Nietzsche
Bir şiir yazacaktım, gözlerin geldi aklıma, Ağladım ! Biraz da kızgındım. Şimdi arasam ne derim bilmiyorum, ne dersin, ne kadar susarız. Sesin yüreğimi ne kadar acıtır ? Ne kadar dokunur kelimelerin? Kaç şiir yazılır ardından Ve nasıl örtpas edilir bu özlem dilimin ucundayken.. Yüreğim çırpınıyor, Sarılsan geçecek... Ama nasıl gel denir sana
Reklam
AŞK ÜZERİNE KIZILDERİLİ HİKAYESİ- Bir Kızılderili kabilesinin gözleri görmeyen büyücüsü gençleri başına toplar onlara iki kartalın hikayesini anlatırdı. Çadırların uzağında yanan ateşin iniltileri ve gecenin sessizliği dışında her şey ve herkes susardı, büyücü görmeyen gözlerini uzaklara gömüp, o heybetli sesiyle iki kartalın hikayesini anlatmaya
VE YİNE YENİDEN
Geceler var gül çehre Şu damarıma sinsice tırnağını basar Özlemi kanatır da sıcak sıcak Görmemişim gözleri ölüm fermanımı zorla imzalatırlar Aynı yurtta garip bir sıla illeti Hayallerimde ne çok öptüm seni
Yaşamak
(Dinlemek için: youtube.com/watch?v=U9IGnNN...) mektup yazdım: Şu an son durumumuz ve duygularımla ilgili çok şey var yazacak. Ama bunları yazıp, sizde geriye kalmış birkaç müsbet duyguyu kullanmaya kalkmıyacağım. Serbest olsaydım hayatımı yeniden tanzim etmeye yönelirdim zorluğu olmazdı. … Bu arada kendimle kalınca sakin ol diyorum
B*kunuzda boğulun!
Sıla karşıma geçti. Nasıl da güzel gülüyor. Nasıl da zeki bakıyor. Nasıl da hayat dolu görünüyor. Nasıl da geleceğe dönmüş yüzü. Ben, iki kız babası, onu ekrandan görüyorum, o bize gökyüzünden bakıyor. Şimdi bir mezar taşında donacak soyadı, Şen bir Türk! Yurdumda “müjdeler” uçuştuğu sırada, 21 yaşındaki Hüseyin Can, 16 yaşındaki Sıla’nın
Reklam
962 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.