Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Saçların alev gibi, gözlerin rüya gibi Güzelsin hayallerde, özlenen cennet gibi Ne kadar gizlesen de, ne kadar yok desen de Hayali dünkü gibi yaşıyor gözlerinde.
Eskiden böyle miydi hayat dedi annem.Ve ekledi emmi kızım:he ya yenge ne günlerdi be.Soluklandı biraz hafsalam..Daldım çok derinlere. Soba önünde dedemin dizine oturup dinlediğim zikirler geldi aklıma.Babamın ahiret yurdunu yürek yangını ile anlatışı..Kızım Allah var,ölüm var..aksatma ibadetlerini,iyi insan ol kötüye karşı senden ibret alsın deyişi..Annemin'hepsi yalancı bi rüya gibi gelip geçti 'serzenişi ile silkelendim.Yalancı bir rüya?Hafsalam beni isthizaya mı almıştı yoksa? Gönlümün çok sivri bir kasatura ile açtığı yaranın tarifi yok lügatımda.Özlüyorum eskileri,dedemi,babamı,eski günleri işte.. Yalnızlığım,sırdaşım oldu.Tüm derdimi semerine yükleyip beni de kucakladı köklü kolları arasına.İstesem de çekmiyor benden eğreti kollarını.Köküne kibrit suyu da çakamıyor insan sırdaşına.. Beklenen de gelmiyor, özlenen de. "Dünya küçük demişlerdi nerdesin"diyordu şair.Ha?Soruyorum nerdesin gönlümün süruru?İçimde bir gençlik ölümü bekliyor.. Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun Ölümü Öldüren Rabbe secdeler olsun.. Kâbe-i Muazzam'ı fani dünya gözü ile görüp kavuşmak istiyorum sana Rabbim...
Reklam
Dokunduğun rüyalar bir pamuk yumuşaklığıyla seni oyalıyor, seninle oynuyordu. Bak şimdi ardına, tüten son dumanları ardından bir yanılsama denizinden dalgalarla sana veda ediyorlar. Harcandın Ahmet , sen de bu dünyada bir göz bakmaya ve kapatmaya can buldun, can verdin. Yolun uzunmuş diyenlere kanma, yolculuk soldukça özlenir, özlenen her şey güzeldir, içine acı ekse de. Unutma! Rüya ruhunu okşadıkça acı bedenini ovar; su ile tuz ile kan ile. Uyanma Ahmet, uyku güzeldir, bilincine çarpan bir kurşun tanesinin sızısını ansızın duymadıkça. Kalbin ağzında uyanır, bin yıldır uyumusçasına kaçmak istersin ama nereye gideceğini bilemezsin. Korkuyla ikinci kurşunu yiyeceğini bile bile uykuya teslim olursun. Her kurşun darbesi seni hissiz yapana kadar uyandırır, uyutur, defalarca kan ter içinde bilincini de yok ederek uyur uyanırsın.  Sabaha çok var Ahmet, dilini ısır,  acını göm, sesini bağır içine...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Stefan Zweig, Olağanüstü Bir Gece kitabında seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesini anlatır. Aslında bu eseri okurken ise birçok insan kendisi anlatılıyormuş gibi hissediyor Zweig'ın yeteneği ve kendisinden talep ettiği şey, karakterlerinin ve okurlarının yerine eşit ölçüde koymak, hayal edilen, özlenen şeyin gerçek deneyimine dair onların sezgilerini anlamaktı. Hayal gücünün düşündürücü bir dinamiğine, canlı, renkli bir hayal dünyasına ulaştı. Öykülerindeki karakterler, nadiren de olsa, birinin ya da diğerinin hitap edildiğini hissedebileceği ya da onlarla özdeşleşmek isteyebileceği belirli duyguları kişileştirir. Öykülerin dışsal koşulları, dilin yoğun gücüyle hayat buluyor; bireyin deneyimleri her zamana aktarılabiliyor: * henüz bilmediği önsezi, * ilk deneyim, * rüya görme ve * nihayet rüyadan çıkıp yeniden * önseziyi düşleme
Saçların alev gibi Gözlerin rüya gibi Güzelsin hayallerde özlenen cennet gibi Ne kadar gizlesem de ne kadar yok desem de Hayalin dünkü gibi yaşıyor gözlerimde H.B.
Özlenen eski günler.
Neler oluyor hayatta Bir de şu rüya gerçek olsa olsa Sabah olup uyanınca, her şey yine aynı kalsa
Reklam
hep kaybettiklerimiz degil midir ozlenen, hep elde edemediklerimiz, kalmasa da elimizde bir şey, yüreğimizde kalır hep sızısı,
Nüket Duru- Sevda
Saçların alev gibi Gözlerin rüya gibi Güzelsin hayallerle Özlenen cennet gibi Ne kadar gizlesen de Ne kadar yok desen de Hayali dünkü gibi
gece yarısı nerden geldin aklıma
Saçların alev gibi, gözlerin rüya gibi, Güzelsin hayallerde özlenen cennet gibi, Ne kadar gizlesem de ne kadar yok desem de, Hayalin dünkü gibi yaşıyor gözlerimde, Sevda sevda unut onu dinsin gönlünde fırtına, Sevda sevda değmez ona ağlamaya, Sevda sevda unut onu dinsin gönlünde fırtına, Sevda sevda değmez ona ağlamaya
Küllü Netice
Bölünen uyku Kaybolan rüya Kendin sar artık Kendin yaranı Kavuşmak yok Sarılmak yasak Bu özlenen sevda Kül eder insanı
Reklam
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.