Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
150 syf.
·
Puan vermedi
AK KANATLI GÜVERCİNLERİN KANATLARINA TUTUNMUŞ UMUTLAR
(Bu yazı, hikâyenin içeriğine dair detaylar içerir.) Cengiz Aytmatov’un Sultanmurat / Erken Gelen Turnalar adlı hikâyesi, Sultanmurat ismindeki on dört yaşlarında bir çocuğun gözünden anlatılır. Hikâyenin tümüne çocuğun naif, kırılgan, duyarlı bakış açısı hâkimdir. Hikâyede, hâlihazır ile geçmiş birlikte ilerler. Hikâyenin girişinde, buz gibi bir
Sultanmurat
SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Kitapları · 20174,722 okunma
Reklam
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Özlenen rüya belirmeye başlamıştı.
Sayfa 6
Özlenen eski günler.
Neler oluyor hayatta Bir de şu rüya gerçek olsa olsa Sabah olup uyanınca, her şey yine aynı kalsa
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Stefan Zweig, Olağanüstü Bir Gece kitabında seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesini anlatır. Aslında bu eseri okurken ise birçok insan kendisi anlatılıyormuş gibi hissediyor Zweig'ın yeteneği ve kendisinden talep ettiği şey, karakterlerinin ve okurlarının yerine eşit ölçüde koymak, hayal edilen, özlenen şeyin gerçek deneyimine dair onların sezgilerini anlamaktı. Hayal gücünün düşündürücü bir dinamiğine, canlı, renkli bir hayal dünyasına ulaştı. Öykülerindeki karakterler, nadiren de olsa, birinin ya da diğerinin hitap edildiğini hissedebileceği ya da onlarla özdeşleşmek isteyebileceği belirli duyguları kişileştirir. Öykülerin dışsal koşulları, dilin yoğun gücüyle hayat buluyor; bireyin deneyimleri her zamana aktarılabiliyor: * henüz bilmediği önsezi, * ilk deneyim, * rüya görme ve * nihayet rüyadan çıkıp yeniden * önseziyi düşleme
Reklam
Dokunduğun rüyalar bir pamuk yumuşaklığıyla seni oyalıyor, seninle oynuyordu. Bak şimdi ardına, tüten son dumanları ardından bir yanılsama denizinden dalgalarla sana veda ediyorlar. Harcandın Ahmet , sen de bu dünyada bir göz bakmaya ve kapatmaya can buldun, can verdin. Yolun uzunmuş diyenlere kanma, yolculuk soldukça özlenir, özlenen her şey güzeldir, içine acı ekse de. Unutma! Rüya ruhunu okşadıkça acı bedenini ovar; su ile tuz ile kan ile. Uyanma Ahmet, uyku güzeldir, bilincine çarpan bir kurşun tanesinin sızısını ansızın duymadıkça. Kalbin ağzında uyanır, bin yıldır uyumusçasına kaçmak istersin ama nereye gideceğini bilemezsin. Korkuyla ikinci kurşunu yiyeceğini bile bile uykuya teslim olursun. Her kurşun darbesi seni hissiz yapana kadar uyandırır, uyutur, defalarca kan ter içinde bilincini de yok ederek uyur uyanırsın.  Sabaha çok var Ahmet, dilini ısır,  acını göm, sesini bağır içine...
Ben sükûnetime sonunda kavuştum tekrar; çünkü ruhsal durumumuzu, arzularımızı değiştirerek, bir rüya sayesinde zihnimize giren şey de, yavaş yavaş dağılır; kalıcılık ve süreklilik, hiçbir şeye bağışlanmamıştır, acıya bile. Zaten, aşk acısı çekenler, bazı hastalar için de söylendiği gibi, kendi kendilerinin hekimidirler. Tek teselli, ıstıraplarına sebep olan kişiden gelebileceği ve bu ıstırap o kişiden yayıldığı için, sonunda ilacı bu ıstırapta bulurlar. Bu ilacı, ıstırabın kendisi, belirli bir noktada kendilerine sunar; çünkü içlerinde evirip çevirdikçe, bu ıstırap, özlenen kişinin bir başka yanını gösterir onlara; bazen öyle iğrenç bir yanıdır ki bu, onu bir daha görmek bile istemezler, çünkü ondan hoşlanabilmek için, acı çektirmeleri gereklidir; bazen de öyle tatlı bir yanıdır ki, sevgiliye atfedilen hoşluktan onun adına şeref duyulur, bir umut ışığı çıkardır.
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.