Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
♤Hakikat kaygısı, hakikat anlatılarının küçümsendiği çağımızda bile öznenin hâlâ en temel kaygısı sayılmalı. Öyle, zira insan hakikate farklı adlar verebilir, hakikat yokmuş gibi davranabilir, dahası hakikat diye bir şeyi inkar edebilir, ama hakikatte yine de ondan vaz geçemez: Hakikat (ve eksikli kipi hakikatsizlik), insanı, insanın insanlığını örtük veya belirtik bir biçimde belirlemeye devam eder daima.
Transgender öznelerin ahlaki üstün­lükleri tam olarak şurada yatmaktadır: onlar öznellik çıkmazını diğer daha “normalleşmiş” öznelerden daha da radikal bir tarzda üstlenerek, “gayri-kişiselleşme”yi reddedip özne olarak kalırlar. Cinsiyet değiştiren öz­neler keyif alanlarını özneler-arasılıktan çıkarma ve keyif arayışını nesnelerle doğrudan ilişkilerde ortaya koyma yolunu asla izlemezler; onların kaygısı tama­men toplumsal alandaki konumlarıyla ilgiliymiş gibi görünüyor. Buna karşılık, günümüzün tüketime dayalı kapitalizmi bu özneler-arasılıktan çıkarmanın dik ala­sını yapmaktadır: Kişilerle seks yapmak yerine gitgide daha fazla Lacanın lathouse(Lacan bu terimi Yunanca leet (unutmak) ve aletheia (hakikat) kelimelerinden türetmiştir - çn.) dediği, teknolojik olarak yaratılmış kısmi nesnelerle, kapsamı cep telefonların­dan uzaktan kumandalı oyuncaklara, klimalardan ya­pay kalplere kadar uzanan, “gerçek’e yapılan bilimsel müdahaleden önce “var olmayan şeyler’le daha çok seks yapıyoruz. Lacanın cinselleştirme formüllerinde, öznenin kısmi nesneyle bu doğrudan bağlantısının eril tarafta kalmasına şaşırmamalı - her ne kadar fallik göstereni devre dışı bıraksa da bu bağlantı cinsel fark­lılığın dışında değildir.
Reklam
Hakikat kaygısı, hakikat anlatılarının küçümsendiği çağımızda bile öznenin hâlâ en temel kaygısı sayılmalı. Öyle, zira insan hakikate farklı adlar verebilir, hakikat yokmuş gibi davranabilir, dahası hakikat diye bir şeyi inkar edebilir, ama hakikatte yine de ondan vaz geçemez: Hakikat (ve eksikli kipi hakikatsizlik), insanı, insanın insanlığını örtük veya belirtik bir biçimde belirlemeye devam eder daima.
Sayfa 125 - Ketebe Yayınları
Olmasaydık ölür müydük, deriz sağduyulu bir biçimde; peki, ölmeseydik hiç olur muyduk?
Hiçbir şekilde essence/eidos olmayan öz (kendilik) ne baştan ve toptan verilmiş bir şey, ne de yolculuğun "son"unda ele geçirilecek bir şeydir. Ama biz özümüzü -kendimizi- yolda- olma'da, -e doğru olma'da deneyimleriz. Öz, öze doğru olma'da açar kendini, kendini özleme'de izhar eder.
Yine zamanı duruma göre değil, oluşa göre düşünmemiz gerekecektir:Zaman duran/olan/varolan değildir, zira zaman olur, oluş içre zamansallaşır.
Reklam
- " (...) Hakikatin asıl tecelligâhı bizleriz, biz özneler! Hakikat tezahüründe bize ihtiyaç duyar. Parlarsa hakikat aramızdan parlar, aramızdan ve arayışımızdan..."
Sayfa 107 - İz Yayıncılık
- " (...) “Gerçek bu, ama hakikat başka!" derken gerçeklik ile hakikat arasındaki farka ve muhtemelen de ikincinin birinciye üstünlüğüne işaret etmiş oluruz...”
Sayfa 104 - İz Yayıncılık
- " (...) Senac de Meilhan: ”Zaman arzunun sabırsızlığıyla ölçülür ve yaklaşılan ölümün verdiği korkuyla..."
Sayfa 20 - İz Yayıncılık
Reklam
- " (...) Kişi doğduğunda ölmek için yeterince yaşlanmış demektir!.."
Sayfa 17 - İz Yayıncılık
dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.
Bir olgu olarak ahlâkın yokluğunda, ahlâk üzerine söylemlerin enflasyonunu yaşıyoruz. Ama ahlaktan yoksul, ahlakça yoksul bir dünyada, ahlâkı, giderek artan bir ilgiyle konuşmaktan daha tabii ne olabilir? Ahlâk üzerine konuşarak ahlâklı olunmaz gerçi, öyle de olsa konuşarak ahlâkın yokluğunu tebarüz ettirmek, lüzumuna işaret etmek ve nihayet ahlakî olanın 'nasıl'ına kafa yormak hiç de beyhude olmayıp pekâlà kayda değer bir çaba olsa gerek...
Sayfa 275Kitabı okudu
Teknoloji ve Teemmül
Düşünmeye ehil isek, o zaman, sahiden mesele sahibiyiz demektir; keza, mesele sahibiysek, o zaman hakikaten düşünmeye başlayabiliriz demektir. Ne var ki, hızın, hazzın ve hürlüğün başımızı döndürdüğü çağımızda, bize sunduğu oyuncaklardan gözümüzü alamadığımızdan, elimizi verip kolumuzu kaptırdığımız teknolojiyi bir mesele olarak göremiyoruz ekseriya.
Sayfa 184Kitabı okudu
Hakikat kaygısının çekilmediği bir çağda öznenin özneliğinin ya da insanın insanlığının peyderpey buharlaştığına sahit oluruz demektir. Hakikatsizleşmek kendisizleşmektir bu anlamda. Hakikatin asıl tecelligahı bizleriz, biz özneler! Hakikat tezahüründe bize ihtiyaç duyar. Parlarsa hakikat aramızdan parlar, aramızdan ve arayışımızdan. Özne ara-yan'dır, öznelik ara-ma'nın tam da ortamıdır. Ara-mak, hakikatin ara-lan-masına, ara-lanıp parlamasına vesiledir...
Sayfa 107Kitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.