sevmekle hiç kendimle alakam az bir zamanda anlaşılmaz o humma özürlü bir vefayla kaldım ayakta
Sayfa 44
Yazmak ve Okumak
Yazma özürlü ama ısrarla yazan pek çok yazar, okumayı bilselerdi, okudukları, onları kocaman kusurlar işlemekten korurdu.
Reklam
Cezayir, Kasbah
Hemen hemen her köşede, kara kargalar misali, görme özürlü dilenciler bekleşiyor. Yanlarından geçerken anlaşılmaz bir şeyleri yeknesak sesleriyle karanlığa mırıldanıp duruyorlar. Bu insanların görünümünden daha dehşet verici bir şey düşünülemez.
Sayfa 64 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Cezayir Arapları!
Şurada köşede duran görme özürlü dilencinin az ötedeki eğik, penceresiz yapıdan ne farkı var? Veya yıkılmaya yüz tutmuş, öne doğru kaymış ev, koltuk değneklerine dayanmış, iki büklüm yürüyen şu kötürümü ne kadar da andırıyor... Ya da ürkek ürkek loş bir köşeye sığınmış, üstü başı paramparça olan adam harap evlere kapanmış yaşayanlardan biri değil mi?
Sayfa 63 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Yoksulluğun özürlü olmak demek olmadığını ve acıyı getiren ana neden olmakla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını ve zengin çocuklarının da, yoksullara ve iyi durumda olmayan çocuklara oranla daha çok avantaja sahip olmadıklarını anladım. Mutluluğun ya da mutsuzluğun, cep harçlığının oranıyla bir bağlantısı olmadığını, çok daha derin nedenler olduğunu da.
Zeka özürlü bir adam da, diğer adamlar gibi olmak ister.
Sayfa 211 - Koridor Yayıncılık
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.