Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
P. K. Dick'in şaşırtıcı öngörüsünü hatırlayalım: ''Bir gün gelecek, General Electric fabrikasından çıkan bir robota ateş eden insan büyük bir şaşkınlıkla onun kan ve gözyaşı döktüğünü görecek. Ölmekte olan robot da insana ateş edecek ve büyük bir şaşkınlıkla insanın kalbi sandığı yerdeki elektrikli pompadan gri dumanların yükseldiğini görecek. Bu ikisi için de bundan daha büyük bir hakikat anı olabilir mi?''
Sayfa 203Kitabı okudu
İnsan mıyım, makine mi?
İnsan mıyım, makine mi? Geleneksel makinelerle ilişkide an­laşılmaz bir şey yoktur. İşçi bir biçimde makineye hep yabancıdır, yani makine tarafından yabancılaştırılmıştır. Yabancılaşmış insan olmanın getirdiği önemli niteliğini korur. Oysa ki yeni tek­nolojiler, yeni makineler, yeni görüntüler, interaktif ekranlar beni hiç yabancılaştırmıyor. Bunlar benimle birlikte entegre bir devre oluşturuyor. Video, televizyon, kompüter, Minitel; bunlar kontakt lensler gibi, bedene, adeta genetik parçası olacak kadar entegre olmuş şeffaf protezlerdir; P. K. Dick'in, bedene doğuştan yer­leştirilen ve biyolojik alarm sinyali olarak işgören küçük bir rek­lam aleti olan ünlü "papula"sı ya da kalp pilleri gibidir bunlar. Bilgisayar ağı ve ekranlarla, gönüllü olsun olmasın, tüm iliş­kilerimiz aynı niteliktedir: Köleleştirilmiş (yabancılaştırılmış değil) bir yapının, entegre bir devrenin ilişkisidir. Burada insan ya da makine olma niteliğine ilişkin karar verilemez.
Reklam
Fotokopi ve Sonsuz
"(...)İnsan mıyım, makine mi? Bu antropolojik sorunun yanıtı yok artık. Bu bir anlamda, en yeni teknolojilerin ve makinelerin gizlice ele geçirdiği antropolojinin sonudur. Makine ağlarının kusursuzluğundan doğmuş olan belirsizlik; tıpkı cinsel belirsizliğin (Erkek miyim, kadın mı, cinsiyet ayrımı nerede?) bilinçdışı ve beden tekniklerinin
Sayfa 57 - AyrıntıKitabı okudu