Okuduğum diğer Rus romanlarını/hikayelerini de göz önüne alırsam, çayın oldukça önemli olduğunu söyleyebilirim. Bununla ilgili de şu linkteki bilgilendirici ve şaşırtıcı yazıyı okuyabilirsiniz: seyler.eksisozluk.com/ruslarin-bugune...
Dostoyevski'nin İnsancıklar'ındaki, bu kitapla
MEAL HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İSTEYENLERE
Takdim
Hakīkatler ve hikmetler menbaı olan Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân ni‘metini, bizlere ihsân eden ve bizi Kur’ân hizmeti ile şerefyâb eden Mütekellim-i Ezelî, Rabbimiz, Hâlıkımız, Cenâb-ı Vâhibü’l Atâyâ Hazretlerine, nâzil oluşundan kıyâmete kadar okunacak ve yazılacak olan Kur’ân kelimelerinden ve
Şafakta başlıyor çalışmalar. Ama biz şafaktan biraz önce başlıyoruz, kendimize rastlamak için sokaktan geçen insanlarda. Her birimiz yalnız olduğunu anımsıyor, uykusu olduğunu, tek tük geçenleri gördükçe - herkes kendi kendine hayallere dalıyor, nasılsa şafakta gözlerini açacağını biliyor.
Sabah geldiğinde bizi şaşırmış buluyor
gözlerimiz şimdi başlayan işe dikilmiş.
Ama artık yalnız değiliz ve kimsenin uykusu yok.
Sakin, günün düşüncelerini düşünüyoruz
ta ki gülümseyinceye kadar. Dönen güneşte hepimiz kendimizden eminiz. Ama kimi zaman daha belirsiz
bir düşünce - bir gülüş - ansızın yakalıyor bizi ve güneşten önceki gibi bakmaya başlıyoruz.
Aydınlık şehir işlere ve gülüşlere tanık oluyor.Hiçbir şey rahatsız edemez sabahı. Her şey olabilir, işten başımızı kaldırıp bakmamız yeterli.
Henüz hiçbir şey yapmayan kaçak delikanlılar sokakta yürüyor,
bazıları koşuyor da. Ağaçlıklı yolların yaprakları sokağa gölgeler düşürüyor, bir tek otlar eksik devinimsiz tanıklık eden evler arasında.
Birçoğu nehrin kıyısında güneşte soyunuyor.
Şehir düşünmek için başımızı kaldırmamıza izin veriyor, sonra yeniden eğdiğimizi bilerek.