moritos adası; Kabilistan şahının adada misafir olarak bulunan kardeşi de camideydi. Minbere çıkarak Abdülaziz Han'ın yüce adı nâmina bir hutbe okudular. Namazdan sonra da Hazreti Padişahın ömür ve ikbalinin devamı için dualar okundu. Bizler de sâye-i şahânede böyle yerlerde bile yüce velinimetimizin adını duymamıza teşekkür olarak "Padişahım çok yaşa!" duasıyla dillerimizi süsledik ve bağlılığımızı seslendirdik.
Kuş aklı , kuş kadar aklı..
İçerde bir sürü papağan vardı , açlıktan çıldırmış durumda oradan oraya konuyor ve kendilerine öğretildiği gibi durmadan "Padişahım çok yaşa!" diye bağırıyorlardı. Hepsi de beyazdı , panikle oraya buraya çarptıkları için kopan beyaz tüyleri havada uçuşuyordu. Bazı kuşlar açılan kapıdan uçup gitti , ötekiler yine çırpınmaya devam etti. Bütün bunlar olup biterken de "Padişahım çok yaşa" çığlıkları kesilmedi. Askerler odaya yönelttikleri tüfekleriyle donup kalmış , başlarındaki genç kumandana bakıyorlardı. Kumandan da gözlerini hükümet heyetine dikmişti , emir bekliyordu. Böyle yasak bir sloganı haykırmakta ısrar eden papağanları vur derlerse vuracaklardı. Şaşkınlığı biraz yatışan heyetin başkanı , " Eh ... " dedi. "Bırakın dağılsınlar. Ahali de bu kuşlardan daha akıllı değil."
Sayfa 61 - İnkilap yayın eviKitabı okudu
Reklam
"Seferberlik dediler. Sancak-ı Şerif açıldı dediler, hadi askere dediler, biz de gittik. Padişahım çok yaşa diye bağırdık. Sonra toplar, tüfekler patladı. Boyuna yürüdük. koştuk, süründük, sindik, saldırdık, ikide bir süngüleştik. Kiminde kazanmışız, ilerliyormuşuz, kiminde gerilermişiz . . . Hepsinde de ölen tam ölüyor, kalanlarınsa kimi tam , kimi de yarımyamalak kalıyordu. Sonunda harp bitti, yenildik dediler. "
Gerçek, her zaman olduğu gibi, ne biri ne de diğeri, ikisinin ortası. Efendim bendeniz hünkarımız ile aynı dişçiye gitme şerefine erenlerdenim. Tooth Paşa ( Sultan’ın dişçisine taktığı ad ) bana ne dedi biliyor musunuz? Ona göre padişahımız hem nalına hem mıhına oynuyor. Bir yandan işgalciye karşı büyük esneklik gösterip çok iyi bir barış antlaşması sağlamak istiyor, öte yandan da Anadolu ayaklanmasına karşı çıkmıyor. Bu yüzden de onca yetenekli paşa arasından Mustafa Kemal Paşa’yı seçti. Hünkar, işgalcilere, Türk ulusuna her istediklerini kabul ettiremeyeceklerini kanıtlamak istiyor. Anadolu’da karışıklıkların artmasıyla barış görüşmelerinde değerli bir koz elde etmiş olur.
Sayfa 190 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
FATİH SULATAN MEHMET HAN'IN SAYISIZ VASIFLARINDAN BAZILARI
Fatih’in ölümü, Türk milletini büyük mateme gark etti. Ölüm haberi Roma’ya ulaşınca, İtalya’da toplar atılıp günlerce şenlikler yapıldı. Papa bütün Avrupa kiliselerinde üç gün çanlar çaldırıp, şükür âyini yapılmasını emretti.Türk tarihi, sayılamayacak kadar çok kahraman ve cihangirlerle doludur. Fatih Sultan Mehmed de bunların başında
Tam bir kraliçe
Reşat Bey’in teyzesi Fatma Hanım Karakolu’ndaki sorgusunun bitiminde “Padişahımız benim gibi bir kadından mı korkuyor Paşa Hazretleri" deyince Adapazarı’na sürgün edilmiş ve Meşrutiyet’in ilanına kadar orada kalmıştı. Kadınlar bu cesareti cemiyet üyeleri olan erkeklerden alıyordu. Çünkü cemiyet nizamnamelerde kadının özgürlüğüne, eğitimine önem veren maddelere de yer vermişti. Kız okullarının açılması öneriliyordu. Çok kısa bir zaman içinde de etkileri görülecekti. Örneğin 17 Aralık 1908 seçimlerinin ardından yapılan meclisin açılış töreninde kadınların birçoğu peçesizdir. 26 Temmuz 1908 günü ise Babıali’ye yürüyen 10.000 kişinin önderi yine bir kadındır.
Reklam
1.000 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.