#AKLIKEMAL
#SinanMeydan
20 gün süren yolculuğumun sonuna geldim
Kitap saçma sapan çılgın projeleri değil akıllı projeleri ele alan bir kitap olmuş .
İçeriğinde Atatürk’ün gelecek nesillere hangi projeleri niçin aktardığını, “PADİŞAHIM ÇOK YAŞA” demekten başka hiç bir şey bilmeyen bir milleti nasıl yoktan var ettiği vs.bir çok konuya değinilmiş.
Atatürk’ü hep siyası açıdan okuyan ben akıl açısından da okuyunca emin oldum ki sadece savaş alanında değil zeka konusunda da çok çok başarılıymış .
Gelelim ÖZELEŞTİRİ kısmına
(bence burayı okumadan hepiniz kaçın )
Kitap bana göre Atatürk karşıtı olanları aydınlatmak değil biz Atatürkçü diye geçinen kısmı aydınlatmak İçin yazılmış ...”Ben Atatürk’ün İzindeyim” deyip onun yaptığı İle övünüp duran bizler Atatürk gibi düşünmeyi beceremedik maalesef . Durum gösteriyor ki ortada boşuna uğraşılmış bir gayret var.Bizler ne Atatürk’e ne de onun bıraktığı mirasa sahip çıkabildik . “Ey Türk Gençliği “ diye seslendiği gençler derin bir uykuda ,en değerli hazine dediği CUMHURİYET Bayramında bile sokağa çıkıp kutlamayanımız çok oldu
Bu vatanı, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya değer gören Atatürk’e hayran kalmamak mümkün değil .. Okunması ve doğru sonuçlar çıkarılması gereken bir kitap...
NOT : Her ne kadar Osmanlı döneminde anlatılsa da olaylar tarihi roman değildir.
Livaneli'nin güzel eserlerinden birini daha bitirdim. Sürekliliğin en güzel örneğinin kanıtıdır Zülfü Livaneli... Bu eserinde de anlatımı çok güzeldi. Yalın ve akıcı olması kitabı rahat şekilde okumaya yetiyor. Ancak kitabı okurken iyi ki padişahın olduğu bir dönemde yaşamıyoruz diyebilirsiniz. Tabi ki her padişah aynı değil ancak kitapta anlatılanların çoğu elem ve azap veren duygulardı. İşin güzel yanı ana karakterlerin isimleri yok. Yani padişahın isminin belirtilmemiş olması bence mantıklı bir hareketti. Aslında kitapta karakterlerin ruh haline odaklandığınız zaman daha yoğun bir şekilde geçiyor duyguyu hissediyorsunuz. Psikolojik olarak harikaydı. Kullanılan dilin eski zamana uyarlanması gerekliliğinden dolayı bazı yabancı kelimeler görebilirsiniz ancak konu bütünlüğünün ve verilmek istenen mesajın akışını bozmuyor. Okumak isteyenlere tavsiye ederim. Daha fazla lafı uzatmayayım. Zülfü Livaneli'ye yazdığı eserlerden ve memnuniyetimden dolayı ufak bir not :
Padişahım çok yaşa :)
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,2bin okunma
El etek öpmek için kullar gelmiş saraya
Hepsinin paçasından sızıyor vıcık riya
Çık saray balkonundan et bendeler temaşa
Yırtılmış anırmaktan padişahım çok yaşa!
İçerde bir sürü papağan vardı, açlıktan çıldırmış durumda oradan oraya konuyor ve kendilerine öğretildiği gibi durmadan "Padişahım çok yaşa!" diye bağırıyorlardı....
Şaşkınlığı biraz yatışan heyetin başkanı "Bırakın dağılsınlar. Ahali de bu kuşlardan daha akıllı değil.”
Hüseyin Nihal Atsız ı yazdıkları ile etkilemiştir.Atatürk onunla ilgili şu ifadeyi kullanmıştır : " Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası
Kendime ilk defa ne zaman Türk dediğimi pek hatırlamıyorum. Bizim çocukluğumuzda Türk "kaba ve yabani" demekti. İslam ümmetinden ve "Osmanlı" idik. İlmihallerde baș dersimiz din ile milliyetin bir olduğunu öğrenmekti.
Vatan sözü yasaktı. Onu ben büyüyüp de Namık Kemal'i okuduğum günlerde kitapta gördüm. Kulağımla ancak Meşrutiyet'te duydum. Padişah kullarıydık. Okul çıkışlarında her akşam sıraya girer, "Padişahım çok yaşa" diye bağırırdık.
Dalkavukluk isteyen bir derde müptelâsın
Münasiptir efendim, bugün dünden âlâsın
Hülâsa başımızda bir püsküllü belâsın
Kimseler söz edemez gözün üstünde kaşa
Biz de sağır, kör olduk padişahım çok yaşa!
Bu kitabı bir oturuşta okuyacak kadar zamanım olduğu için şanslıydım tamam. Ama işini şansa bırakmıyor ki bu Milanku. Kendisiyle ne zaman hemhal olsam aklıma gelen cümle şudur zira: Padişahım çok yaşa..
Bu, en sevdiğim Kundera kitabı olmadı. Ama bir Kundera kitabını çok sevmememden anlaşılan şey 10 üzerinden 9,87 falan olduğundan, kıymetlimize
Sarayın etrafındaki beş on kişi hariç; ordu, memur, halk, herkes, sabah akşam onu düşünüyor. Onun fenalıklarını... Memlekette iki ses var: Padişahım çok yaşa! Kahrolsun Abdülhamit!