TANRIM SEN YARDIM ET !
Avusturya da bir iş adamı kilisenin önüne bir meyhane açar. Meyhane bir kaç gün işledikten sonra kilise fetva yayınlar ve meyhanenin yanıp kül olması için Tanrı'dan yardım isteyeceğiz der. Fetva gereği ahali toplanır ve dua ederler. Tanrım kilisenin önündeki meyhaneyi yakıp yık küle çevir diye. Aradan bir kaç gün geçer, büyük bir yangın çıkar ve meyhane küle döner. Kilise sakinleri çok mutludur, bir araya gelip şükran dileklerini tanrıya sunarlar. Bunu gören meyhane sahibi kilise papazı ve cemaatinden davacı olur. Dava dilekçesinde papazın ve ahalinin Tanrıyı da kullanarak malına mülküne zarar verdiği, dolayısıyla zararının karşılanmasını ister. Hakim tarafları karşısına alır ve iki tarafı da dinleyip kilise papazına siz tanrıdan meyhanenin yanmasını istediniz mi der. Papaz cezadan kurtulmak için 'evet ama dua etmenin günlük yaşama hiç bir etkisi olmaz der'. Meyhane sahibine de sorular soran papaz düşünür ve "bu davaya nasıl karar vereceğimi bilemiyorum. Bir tarafta dua ve beddua etmenin günlük yaşamda bir değişikliğe sebep olmayacağını savunan kilise ve cemaati, bir tarafta da beddua ve duaya inanan meyhane sahibi var" der ve mahkemeye ara verir. O mahkeme zaman aşımına uğrar ve düşer. Meyhanenin sahibi mülkünün yandığı ile kalır. İşte şuanda ülkemizde aşağı yukarı bu manzara yaşanmaktadır. Bir tarafta Allah'ın adaletine inanan alkolik bir kesim, bir tarafta kendi çıkarları uğruna Allah'ın emirlerini eğip bükebilen dindar bir kesim var. Allah ıslah etsin...
Zenginlik ve Korku ile Lanetlenmek Bir haftadan uzun bir süredir Körfez ülkelerinin en zenginlerinden biri olan Katar'daydım. İş için gittim ancak gözlemler yapacak zamanım da oldu. Daha önce de Dubai, Abu Dhabi, Bahreyn, S.Arabistan ve Kuveyt'e çeşitli defalar gitmiştim. Müthiş bir zenginlik var bölgede. Tertemiz geniş caddeler,
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.