Kitabı, okurken içinde konular hakkında belgesel veya araştırma yaparsanız,size çok büyük katkısı olacaktır. Herkitap da hemen hemen içinde geçen konular
hakkında belgesel veya araştırma yaparak okurum. Bu sayede kitabın bana vermek istediğinden daha fazla
bilgi veya konu hakkında fikir sahibi olur ve öğrenirim. Kısacası size ufak bir tavsiye
"O kadar basitleşmiş ve yıpranmışız ki. Sadece yeme içme, uyku, aptalca lüks, pahalı kıyafetler ve eğlence peşindeyiz.
Hiç kimsenim maneviyatla ilgisi yok. İdealizm kaybolmuş. Herkes sadece daha fazlasını nasıl kazanacağını düşünüyor.
Şarlatanlık, hırsızlık diz boyu. İnsanlar har vurup harman savuruyorlar. Bir yandan ülke yangın yeri, diğer yandan herkes vur patlasın çal oynasın."
Grigory Petrov
Nur;
hikayemizin başkahramanı,
genç bir mimar.
Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun!
Arayış yolculuğu...
Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim.
Hepimizin hayatı bir yolculuk
Erbain.
İsmet Özel’den okuduğum ilk kitap.
Erbain; 238 sayfadan oluşan güzel bir şiir kitabı…
İsmet Özel’i, şiir düzeyinde çok okudum ancak kitap düzeyindeki ilk okumayı Erbain ile yaptım. Öncelikli olarak kitaba adını veren “erbain”e bakalım. Erbain; “Rumi takvimde 22 Aralık'tan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi” olarak
YouTube kitap kanalımda İnsan Neyle Yaşar? kitabını neden en çok Türkiye'nin okuduğundan bahsettim: ytbe.one/FLNbCSjFh2I
Tolstoy'un bu kitabından çok daha sağlam kitapları varken neden bu kitap bu kadar abartılıyor? Bu kitabı okurken kendimi patileri arasında kuru ekmek tutan köpek yani Ekmek Reis gibi hissettim.
İtiraflarım
Belirli bir üne kavuşmuş, dillerden düşmeyen kitapları okumak daima tehlikeli bir durumdur. Beklentiyi zirve çıkardığınız için normal şartlarda sizi tatmin edecek kitap, beklentileriniz müsebbibiyle sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Sayfaları değiştirken hep böyle etkisi altında kalacağınız şeyleri okumayı beklersiniz. Bir nevi dine inanmak için
Bazı yazarlar vardır, 'yazmak' eylemi onların hayatıdır. Gerçek bir kitap yazmak için ciddi fedakarlıklar yaparlar. Ünlü yazarların popüler kitaplarını okumamış olsanız da mutlaka duymuşsunuzdur. Ama bazı kitaplar vardır ki, asla hak ettikleri yerde değillerdir. Mesela Dostoyevski deyince herkesin aklına elbette Suç ve Ceza gelir, ama Yeraltından
Aslında yaşam hepimiz için bir yürüyüştür. Başladığımız nokta doğumumuz ve yolun sonu ölümümüz olan, çok uzun görünen ama kısacık bir yolda yaptığımız yürüyüş..
İşte biz mutant insanlar o yolda yürümeyi unutmuş hatta o yürüyüşü ve yürürken elde edilenleri ilkel sınıfına sokmuşuz.
Sanırım ilkel olan bir şey varsa, o da düşüncelerimiz..
Mutant
Hakan Günday diyince akla yeraltı edebiyatı gelir. Ama kendisine sorulunca bu soruyu kendisi ben yeraltı yazarı değilim der. Alkol, cinsellik, küfür, sıradaşılık, sadistlik bu akımın aslında en belirgin özelliklerinden ve Hakan Günday ında kitabında fazlasıyla bu saydıklarımın mevcut. Yani Hakan Günday ın kabul edip etmemesi pek önemli değil. Kendisi