Peter Thiel, (...) is one of the most successful venture capitalists in Silicon Valley. He made visionary early major investments in Palantir and Facebook, both of which collect vast amounts of data and use it to develop and deliver technologies that influence behavior. (...) Influencing behavior is one of the most rapidly developing and potentially most controversial areas within frontier technologies. His effectiveness in investing in the collection and use of big data is probably second to none. Palantir is named after the stone Sauron, the ruler of the evil empire of Mordor, used to see through things and to the farthest reaches of the kingdoms in Tolkien’s The Lord of the Rings.
Sayfa 301Kitabı okudu
Númenóreanlar / Tar-Palantir Dönemi
Tar-Palantir'in devrinde keder daha da çoğaldı; o da zamanının büyük bölümünü batıda geçirecekti; sık sık Andúnië'ye yakın Oromet tepesi üzerindeki Kral Manastir'in kadim kulesine çıkıyor ve bir geminin çıkıp gelmesini umut ederek, hasretle batıya dalıp gidiyordu. Ama Batı'dan Númenor'a bir daha asla gemi gelmedi ve Avallónë'yi bulutlar örttü. Ve duyduğu kederden iyice yorgun düşen Tar-Palantir, bir gün geldi öldü. Onun oğlu yoktu; kızının adı Elf dilinde Miriel'di; Númenórean asasının kanuni hakkı şimdi ona geçmişti. Ama Pharazôn, Míriel'in karşı çıkmasına aldırmadan onunla evlendi; böylece büyük kötülük yapmış oldu ve bu kanunen de yasaktı.
Reklam
Güzelliğiyle meşhur bir Inzilbêth Hanım vardı; annesi ise, Ar-Gimilzôr'un babası Ar-Sakalthôr'un devrinde Andúnië Efendisi olan Eärendur'un kardeşi Lindórië'ydi. Gimilzôr bu kızla evlendi, ama Inzilbêth ondan pek hoşlanmıyordu, çünkü annesi tarafından eğitildiği için kalbi Vefakarların yanındaydı ama kralların ve oğullarının kibri fazlasıyla büyümüştü ve istekleri reddedilemezdi. Ar-Gimilzôr ve eși ya da oğulları arasında sevgi bağı yoktu. Büyük oğul Inziladûn, hem zihnen hem de bedenen annesine çekmişti, ama küçük olan, Gimilkhâd, babasının yolundan gitti, hattâ kibir ve inat konusunda onu bile aştı. Eğer yasalar izin verseydi, Ar-Gimilzôr da asayı büyük oğluna değil, ona devredecekti. Ama Inzilâdun tahta çıktığında, o da eskiler gibi Elf dilinde bir isim aldı ve hem gözü hem de zihni keskin görüşlü olduğundan ve ondan nefret edenler bile, uzgörülü bir kişi olduğu için sözlerinden çekindiklerinden dolayı kendisine Tar-Palantir adını verdi.
Sayfa 550 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İki Kule, Üçüncü Kitap, Bölüm XI Palantir
Heybetli gemiler, heybetli krallar Üç kere üçtü sayıları, Ne getirdiler o batmış ülkeden Aşarak akan suları? Yedi yıldız getirdiler yedi de taş Bir de ağaç, kar beyazı.
Sayfa 567 - Gandalf
Sonra Denethor masaya sıçrayarak orada durdu ve ateş ile duman etrafında çelenk olurken o, ayaklarının dibinde duran vekilharçlık asasını alıp dizinde kırdı. Parçaları alevlere atarak eğilip masanın üzerine uzandı ve palantir'i her iki eliyle iyice kavrayarak göğsünün üzerine koydu. Ve derler ki, ondan sonra Taş'a kim bakarsa baksın, eğer başka bir amaca çevirmek için büyük bir iradesi yoksa, sadece alevler içinde buruşup yok olan iki yaşlı el görürmüş.
Sayfa 816 - amaçsız irade yanıp kül olurKitabı okudu
" O zaman o, o zaman o," -Pippin tereddüt etti- "düşman tarafından yapılmamıştı, öyle mi?" " Öyle," dedi Gandalf. " Saruman tarafından da yapılmadı. Bu onun da Sauron'un da kabiliyeti dışındadır. Palantir'ler Batıili'nin ötesinden, Eldamar'dan gelmiştir. Noldor yapmıştı onları. Belki de Feanor'un kendisi, zamanı yıllarla ölçülemeyecek kadar önceki yıllarda işlemişti onları. Fakat Sauron'un kötüye kullanamayacağı hiçbir şey yoktur. Yazıklar olsun Saruman'a! Onun düşüşü bundan oldu, şimdi anlıyorum.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Kardeşkatili Ulu Feanor
Palantir'ler Batıili'nin ötesinden, Eldamar'dan gelmiştir. Noldor yapmıştı onları. Belki de Feanor'un kendisi, zamanı yıllarla ölçülemeyecek kadar önceki yıllarda işlemişti onları.
Sayfa 229 - Metis yayınları
Palantir,
“Bu taşların gücü, onlara bakan kişinin, hem zamanda, hem de mekanda çok uzakta olup biten şeyleri görebilmesiydi. Pek çok kişiye yalnızca diğer taşların etrafında gerçekleşen olayları gösterirlerdi, çünkü bu taşlar sürekli birbirlerini çağırırlardı, ama büyük irade ve zihin gücüne sahip olan kişiler, bakışlarını diledikleri yöne döndürmeyi öğrenebilirlerdi. Böylece Númenóreanlar, düşmanlarının gizlemek istedikleri pek çok şeyden haberdar olurlardı ve kudretli oldukları dönemde gözlerinden kaçan hemen hiçbir şey olmazdı.”
İthaki YayınlarıKitabı okudu