Tuhaft ama beni en çok üzen şey, hikâyelerin korkunçluğu değil, kendi ülkemin yönetimi ve basınının beni nasıl göz göre göre yanılttığını fark etmemdi. Savaşı çok temiz, kontrollü, soyut ve uzak bir şeymiş gibi göstermişlerdi. Buradaysa savaş kanlı bir felaketten başka bir şey değildi.
Sayfa 12Kitabı okudu
Sanırım en iyi insanlar, en kötü hükmetlere kalıyor.
Sayfa 19Kitabı okudu
Yukarı bakınca birbirlerinden çıkar sağlayan insanlar görüyorum. Cenneti, azizleri ya da melekleri gördüğüm yok. Sadece her bir içsel dürtüden ve her bir insanlık dramından çıkar sağlayan insanlar görüyorum.
Sayfa 101Kitabı okudu
İnsanları bir bedel ödemeden öldüremezsiniz. Eğer ben acı çekersem, sen de çekersin. Eğer benden güvenliğimi ve umudumu alırsan, ben de senden alırım. Savaş, her iki tarafın da bir diğerine öldürdükleri için bedel ödeyeceğini söylediği, bir çığ gibi kendi kendini besliyordu. Bedel hep daha fazla insanı öldürmekti.
Sayfa 158Kitabı okudu
Şu anın içinde ve buradayız. Bunun ötesinde, bütün her şey boş laftan ibaret.
Sayfa 113Kitabı okudu
Hesap günü geldiğinde elinde bir çam fidesi varsa, ölüm çok yakında olsa dahi o fidanı dik. Her bir an bütün varoluşun bir parçası ve inanç ve incelikle yapılmış her eylem kendi içinde bir zaferdir.
Sayfa 180Kitabı okudu
Hayat asla planladığın gibi gitmiyor.
Sayfa 242Kitabı okudu
Zihnim, hayatımın bir hiç uğruna, benim ödediğim vergilerle alınmış bir mermiyle burada sonlanabileceği ihtimaliyle uzlaşmıştı.
Sayfa 230Kitabı okudu
Dünya aslında ne kadar küçük ve komik bir yerdi. Onu çekilmez hale getiren yine bizlerdik.
Sayfa 225Kitabı okudu
Önce seni görmezden gelirler, sonra seninle alay ederler, sonra da seninle kavga ederler ve sonunda sen kazanırsın.
Sayfa 215Kitabı okudu