OKUNMASI GEREKEN KİTAPLAR LİSTESİ
En sevdiğim sözlerden biriyle başladık konumuza. Bu listede olan kitapların çoğunu biliyorsunuzdur. Gerçekten bunca kitabı okumak göz korkutuyor olabilir. Ama şunu unutmayın, kitabın ilk sözünün başladığı yerde farklı bir siz başlar. Ben bu sürece kadar okuyabildiklerimi ve özellikle beğendiklerimi sıraladım ve buraya bırakıyorum. Eğer mutlaka oku
Bu sefer,sessizliğin uzun bir süre bozulmayacağım bilerek karşılıklı sustuk
Reklam
1. Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali 2. Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali 3. İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali 4. Şeker Portakalı - José Mauro de Vasconcelos 5. Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupéry 6. Simyacı - Paulo Coelho 7. Kazanan Yalnızdır - Paulo Coelho 8. Veronika Ölmek İstiyor - Paulo Coelho 9. On Bir Dakika - Paulo Coelho 10. Bir
Okurken rahatlıyor insan
Uçan balon, pamuk şeker, cama vuran yağmur damlaları, bisiklete binmek, keşfedilmemiş bir şarkı, senden kaçmayan bir kedi, sevdiğin insandan yazılmış rengarenk mektuplar, gün batımı, ıssız bir tepenin başında ağacın gölgesinde oturmak. Bunlar insanı mutlu eden şeyler, hatta okurken bile...🎈
Bazan camın yeşilimsi sonsuzluğunda en uzaktaki Orhan’ı bulmaya çalışırdım. Bazan taklitçi görüntülerimin, elimin ya da başımın bir hareketini aynı anda değil de, benden küçücük bir an sonra taklit ettiklerini görebildiğimi sanırdım. En ürperticisi, yanaklarımı şişirip, kaşlarımı çatıp, dilimi çıkarıp yüzümle oynarken ya da aynalar içindeki yüzlerce Orhan’dan bir köşedeki sekizine, onuna dikkat ederken varlığını unuttuğum kendi kollarımın, parmaklarımın kendiliğinden yapıverdiği basit bir hareketi, aynalar denizinin yeşilimsi derinliklerinde bir yerdeki on- on beş küçük Orhan’ın aynı anda taklit etmesi, ama elimin o hareketi yaptığının bilincinde olmadığım için bir an uzaktaki küçük Orhan’lardan bir takımın aralarında anlaşıp artık kendi kendilerine hareket ettiklerini sanmamdı. Önce ürperir, bunun da bir yanılsama olduğunu aklımın şakadan anlamayan yanıyla kabul ettikten sonra aynı korkuya yeniden kapılmak için oyuna devam ederdim. Daha sonra, aynaları yalnızca birer parmak yerlerinden oynatıp açılarını değiştirmem bu sefer beni bambaşka bir Orhan’lar dizisiyle karşı karşıya bırakırdı. Tıpkı bir an odak noktasını şaşıran bir fotoğraf makinesinin göz deliğinden bakar gibi, bu yeni sonsuz Orhan’lar arasında ilk ve en yakın görüntünün yerini ve kendi asıl yerimi (sanki onu da kaybetmişim gibi) bir an çaresizlikle aramaktan hoşlanırdım.
Bu sefer, sessizliğin uzun bir süre bozulmayacağını bilerek karşılıklı sustuk.
Reklam
73 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.