ㅤㅤㅤㅤ Üzüntünün kokusu olur mu? Olur... Papatyalar sadece koparıldığında kokarlar çünkü...
Gürültü etmeden çok da dikkat çekmeden Mela. Gidiyorum dünya hanesinden. Her yangına su dökmüş de bir ciğerindeki aleve dokunamayan biri olarak gidiyorum. Seni en güzele emanet ederek, en güzel günlere seni çizerek gidiyorum. Kapanıyor yavaş yavaş pencerelerin perdeleri, güneş görmeyeli seneler olmuş odamın duvarlarına senin adını fısıldayarak gidiyorum.. Ne güzel hayaller vardı bilse ; güller sermek isterdim mesela yollarına. Papatyalar yetiştirmek perdesi kapanan cam kenarlarında. Bir sobanın başında bir gaz lambası eşliğinde sana şiirler okumak gibi hayallerim de oldu bağışla. Tasavvur etmekte zorlandım gerçi sadece varlığını görebildim rüyalarımda. Çünkü gözlerin hep uzak diyarlarda seyyah. Ben bedevi olarak sana epey uzak.. Ben ulaşamıyorum sana Mela. İçim ürperiyor acı tebessümlerimin sahteliğinden. Bir tebessüm edişinin hayaline dalıyorum nice zaman sonra. Gözlerim dikili tavanda saat gece bilmem kaç, kulaklarımda çınlıyor ismimi hitap edişin, sonra ismimi seviyorum. Sonra yine seni, hep daha artarak. Masum kalbinden çıkan yollara rast gelme duasıyla avuçlarıma üflüyorum okuduğum duaları. Gözlerimin kanları gidene kadar sıkıyorum sonra avcumdaki aynayı. Gözlerimdeki kan ellerime doluyor. Mela, bir senin hayalin okşuyor başımı. Ben bir sana diyemiyorum.
Reklam
Frejya / Çok ayıp Zehra! Bu nasıl şiir!? / "+18"
Tatlı bir güneş sarısı, Aydınlatıyor sokakları. Mevsimlerden ilkbahar. Baharın ılık rüzgarı; Yapraklarla sevişiyor Saçlarının kumralı; Parmaklarıma sarılıyor.
Yaşasın papatyalar; canım papatyalar. Seviyorum sizleri..
“Gülüşünde toplamaya kıyamağıdım papatyalar var.”
#alıntı
Azala azala yaşadığımız şu dünyada, Bir şeyler güzel kalsın. Gülümseyen yüzün gibi...
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.